Dünya, küresel birliğe gitmekte. Hemen her devlet barış arayışında. Buna Avrasya'nın eski komünist bloku dahil. O blokun dışındaki Çin dahi bugün sosyalistliğini bir kenara bırakmış, dünkü Maoculuğu aklına getirmeden yer kürenin her yanında ticaret rüzgârları estirmekte. Avrupa yekpâreliğe doğru çabalamakta. Türkiye ile birlikte hemen her Avrupa devleti hatta Akdeniz'de kıyısı olan Fas gibi bazı Afrika devletleri bile AB'ye girme isteğinde. Dünkü iki düşman, komşu Türkiye ile Bulgaristan, yine dünkü iki düşman komşu Türkiye ile Suriye, Türkiye "peki" dese konfederal bir siteme dahi gidecek kadar yakınlaştılar. Dünkü iki düşman Türkiye ve Yunanistan'sa Kıbrıs dahil, Ege dahil her türlü ihtilaflarını halletmek için iyi niyetli arayışlar içindeler. Daha yolun başındalar ama çalışıyorlar. Bu iyi niyetin son örneği, Atina'nın kendilerinde misafir Türk askeri öğrencilerinin odalarına hakaret dolu yazılarla kirletilmiş Türk bayrağı bırakılması hadisesi üzerine resmen özür dilemesidir. Çünkü bu "iki düşman komşu" kavramı sun'idir. Bulgaristan, Yunanistan ve Suriye sömürgeci devletler tarafından Türkiye'ye karşı kullanıldıklarını anladılar veya anlama yolundalar. Bütün taraflar için düşmanlıkla geçen yıllar heba olmuştur. Zaten genel olarak milletler düşman olmadı, ihtilaflar hep resmi planda kaldı. Diğer taraftan dünkü en büyük düşmanımız Ruslarla bugün en yakın dostuz. Türkler Rusya'yı imar ediyor. Türkler Rusları, Ruslar Türkleri yeniden keşfettiler. Bütün bu misallerin içinde en ibretlik olansa Anzak vak'asıdır. Çanakkale Zaferinin 90. yılındayız. Avustralyalılarla Yeni Zelandalılar/Anzaklar bir kere daha Gelibolu'dalar. Aradaki çok uzak mesafeye rağmen bu milletler, ölülerine sahip çıkıyorlar. Anzaklar savaştan sonra anladılar ki İngiliz iğfaline uğramışlar. Kendileriyle hiçbir ihtilafı olmayan bir memlekete boşu boşuna saldırmışlar. Onların pişmanlığını ölülerine topraklarımızda mekân tahsisi ile ödüllendirdik. Şimdi Çanakkale topraklarında bir yanda aziz şehidlerimiz bir yanda bize sığınmış düşman askerleri yatmakta. Tarihteki en çetin ve en fazla kayıp verdiğimiz nadir muharebelerden birine sebebiyet verenlerin torunlarını her sene misafir etmekteyiz. Bu netice Türklerle Anzakların kendi tarihleri sevmelerine engel değil. Bu milletler tarihin bir dönemine takılıp kalmadılar. Ruslarla sadece Osmanlı tarihinde yaptığımız savaşlar çeyrek asır tutmakta. Yunan ve Bulgar ordularıyla da savaştık. Suriye bizden toprak istedi. Bu gerçeklere rağmen bugün ne bütün bunlarla ne Avustralya ve ne de Yeni Zelanda ile düşmanız. Çünkü dünya, savaşa değil, barışa, düşmanlığa değil dostluğa gidiyor. Onun için ABD de yapsa dünya Irak harekâtını sevmedi, benimsemedi...