Ermenilere Anzak modeli -ll-

A -
A +

Barışa koşunun, eski düşmanlıkları unutmanın tek istisnası Ermeniler. Ermeniler, dinmez bir kan dâvâsındalar. Halbuki bu millet, Osmanlı Türkünün "millet-i sâdıka" dediği, itaatkâr ve san'atkâr bir ırk. Anadolu'nun fethinden 19. asrın sonlarına kadar bir arada gayet mükemmel bir hayat sürmüşüz. Tanzimat'tan sonra onları hariciye nazırlığı dahil en hayati bakanlıklara dahi getirdik. Sonra bu sâdık millet, Türklerin yedi düvel ile çarpıştığı bir zamanda o güne kadarki sadakatine tam zıt bir tutumla Rusların ve batının oyununa gelerek bizi arkadan vurdu. Süngülerle hamile kadınların karnından ceninler çıkarttılar. Köyler ateşe verildi. Müslüman ahaliyi camilere doldurarak diri diri yaktılar. Olanları burada anlatmaya ne yer müsait ve ne de yürekler dayanır. Tabii ki bunları topyekun Ermeni milleti yapmadı. Azgın Ermeni çetelerinin zulümleridir. Neticede Müslüman halk, kendini müdafaa zorunda kalmıştır. Devrin hükümeti, Müslüman halkı saldırılardan korumak için tedbirler aldı. O gün Ermeniler bize karşı kullanıldı. Bugün de kullanılıyor. Tehcir/göç ettirme hareketlerinin olduğu devirde jenosit/soykırım diye bir kelime yoktu. Bunu batılılar uydurdu. Hükümetin, imha/soykırım niyeti olsaydı tehcir yapılır mıydı? Osmanlı devleti, yedi cephede yedi düvelle çarpışırken kendi öz teb'asından bazı hainler düşmanla iş birliği yaparak Müslüman ahaliyi arkadan hançerlediler. Bunun neticesinde şiddetin şiddete yol açması kadar tabii bir şey olamaz. Şu var ki Türkler, Kürtler, Müslüman Osmanlılar mağdur taraftır. Soykırım kelimesi, 1940'ların başında ortaya atıldı. Soykırım iddiası 1960'larda ortaya çıktı. Türk hariciye mensupları, 1970'lerde şehid edilmeye başlandı. Bunlar da gösteriyor ki Ermeniler, teb'amız/vatandaşımız olduğu zamandaki gibi bugün de emperyalist devletler tarafından tahrik edilmekte, kullanılmakta, Türkiye'nin kalkınma, dünya devleti olma azminin önü kesilmek istenmektedir. Ermeniler olmasa başkası başımıza musallat edilecek. Nitekim ASALA terörü bitince PKK terörü devreye sokulmuştu. Artık Ermeni aydınlarının, devlet adamlarının gerçekleri görmesi lazım. Eski ihtilaflı komşularının tamamı Türkiye ile dost olurken Ermenistan'ın bir asır evvelinde kalmasının mantığı var mıdır? Ankara, Erivan'a mektup yazarak el uzattı. Bu el tutulmalı, kan dâvâsı terk, Azerbaycan toprakları tahliye edilmelidir. Türkiye'ye bir şey olmuyor. Olan Ermenilere olmakta. Diaspora romantikleri kendi keyfindeler. Ermenistan ise kimsesizler yurduna döndü, bu gidişle daha da kötü olacak. Aklı selimle hareket etseler biz kapıları da açarız sınırları da. Rusya, Bulgaristan, Suriye, Yunanistan gibi Ermenistan da komşumuz. Komşulukta sıkıntıya katlanma mecburiyeti de var. Dünkü düşman Anzaklara gösterdiğimiz hoşgörüyü Ermenileri, orta ve ortak noktaya zorlayarak onlara da gösterebiliriz. En azından "iki tarafta da hata ve kayıplar olmuştur, fakat bunlar dünde kaldı" denebilir. Bu noktadan sonra da "Türk ve Ermeni Kayıpları Anıtı" gibi tarihe müşterek bir acı hatıra dipnotu düşebiliriz. Kürde Ermeni'ye vs. İsveçli, Fransız değil, biz sahip çıkalım. Her sene aynı korkulu rüyayı görme endişesi bıktırdı: -Batılı başkentler soykırımı tanıyacak mı? Küçükler tanıdı. Sırada "düveli muazzama" var. Onlar, tanıma kılıcını başımızda sallandırıp duruyorlar. Bahsettiğimiz bu Anzak modelini, Ermenilere de tatbik ederek silahlarını ellerinden alalım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.