Esed'in çılgın planı

Çözüm süreci, istenen sür'atte ilerleyemiyor. Yurt dışına giden militan sayısının beşte bir bile olmadığı söylenmekte. Diğer taraftan bazı doğu ilçelerinde hadise çıkartılmakta, militanlar yol kesip kimlik kontrolü yapmakta, asker veya sivil memur kaçırmaktalar. 

BDP ise barıştan yana olduğuna dair kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar yapmamakta. Yapılanlar, şartlı ve sadece hükümeti suçlayıcı sözler. Yol kesmeyi adam kaçırmayı bile ayıplamıyor, reddetmiyor.

Olanca iyi niyet ortaya konulurken diğer unsur, süreç bozulsun diye geri geri gitmekte, engeller çıkartmakta. Hükümet, masadan kalkan taraf olmaya zorlanıyor.

Bir kere şunun farkında olmak gerek. Bu sosyalist Kürtçü hareketin içinde türlü din, ırk ve mezhepten gruplar var. Bilek güreşi var. Değişik devletlerin rolleri var. Sürekli eylem zamanında çekişmeler fark edilmez. Fakat işte şurada altı aydır TSK ile çatışma yaşanmayınca içerdeki güç kavgası öne çıktı.

PKK kendini barış sürecine mecbur görmüştü. İktidar, doğu ve güneydoğuya çok büyük yatırımlar yaptı. Böylece bölge, tarihte hiç olmadığı kadar kalkınmayı yakalamış oldu. Doğu-batı farkı kalmayıp doğu, sürgün yeri olmaktan çıkınca Kürtçü hareketin taban kaybı çoğaldı. Ayrıca şimdi TSK 10 yıl öncesine göre çok daha başarılıydı. Örgüt, büyük kayıplar veriyordu. Artık PKK'nın elinde talep olarak fazlaca bir şey kalmamıştı. Kalan iyileştirmeleri de hükümet, çözüm sürecinin birinci safhası bitip ikinci safhaya geçince peyderpey açıklayacaktı.

Bunlar olurken örgüte bir teklif yapıldı:

Türkiye ile hasım haline gelmiş olan Beşar Esed, 'çözüm sürecinden vazgeçin size ideallerinizi gerçekleştireceğiniz kapıyı açıyorum', dedi. Düne kadar Suriye Kürtlerine hüviyet cüzdanı bile vermeyen Baas rejimi, bu defa onlara Kuzey Suriye'de otonom/özerk bir idare kurma hakkı tanıyacaktı. Bu sebeple Rasulayn, Kamışlı gibi yerleri PKK'nın Suriye kolu PYD'ye bıraktı.

Bu, Beşar Esed'in vatan  toprağını terk etme pahasına da olsa Türkiye'den öc almak uğruna yaptığı çılgın plandır. Plana göre şunu hedef aldığı görülmekte. Özerk Suriye Kürdistanı, Türkiye'de rahatsızlık doğuracaktır. Rahatsızlık doğması için de Suriye Türkiye'yi tahrik edecek her şeyi yapar. Böylece kendisi kaybederken bizdeki Barış Sürecini de baltalama isteğinde. Suriye'de ilan edilmiş özerk bir Kürdistan, politik Türkiye Kürtçülerinde niyet değişikliğine sebep olarak eyleme sevk edecek ve bunun sonucu olarak Ankara'yı da sıcak çatışmaya mecbur edecekti. Düne kadar sadece PKK ile mücadele edilirken bu defa Suriye toprağında PYD ile de mücadele edilecek, bu yapılınca da Suriye, "Türkiye, topraklarıma saldırdı!" diye feryat edecekti.

Arap milliyetçi sosyalizmi Baas rejiminin temsilcisi Esed, Kürt milliyetçi sosyalist hareketi PKK üzerinden bunu tasarlarken aynı zamanda kendisini destekleyen İran, Rusya ve Çin ile Türkiye'yi de karşı karşıya getirmek istemektedir.

Politik Kürtler, samimiyet imtihanındalar.

Ya barış ve huzur.

Veya Esed'in kanlı maşası olmak.