Gazze, Filistin'in güney batısında, Akdeniz'den 4 km içerde 400 bin nüfuslu bir şehir. 634'de Müslümanlar tarafından fethedildi. İmam Şafii hazretleri 767'de burada dünyaya geldi. 1149'da haçlı işgaline uğradı.1187'de Büyük İslam hükümdarı Selahaddini Eyyubi, işgale son verdi. Eyyubi idaresini Memluklular, onu da 1517'de Yavuz Sultan Selim'in fethiyle Osmanlı idaresi takip etti. 400 yıl aynı ekmeği paylaştık. I. Dünya Harbinde burada İngiliz işgalcilerle 3 muharebe yaptık. Çanakkale'de olduğu gibi Anzaklar /Avustralyalılarla Yeni Zelandalılar/ Kimi Hindu, kimi yamyam kimi bilme ne bela, İngilizlere yardıma gelmişti. Harplerden ikisini kazanabildik. Bölge 1917'de İngiliz sömürgesi oldu. 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra Gazze Mısır'da kaldı. 1967'deki 6 Gün Savaşlarında ise İsrail işgaline girdi. 1993 Tarihli Oslo andlaşması gereği 1994'te Filistin özerk yönetimine bırakıldı. 28 Eylül 2000'de El Aksa intifadasından beri İsrail tarafından zaman zaman bombalanmakta. Dünyaya açılan tek hava kapısı olan Yaser Arafat Havaalanı bu bombardımanlarla tahrip edildiği için kullanılamaz halde. Gazze, ancak İsrail ve Mısır topraklarından dünya ile irtibat kurabiliyor. Hava ve deniz yasak. İsrail, şimdi bir kere daha Gazze'yi ambargo altına almış vaziyette. Filistin merkezden zaten kopuk şehir açık hava hapishanesi gibi. Şu farkla ki mahkuma yemek ve ilaç verilir. İsrail'in gerekçesi buradan kendi topraklarına roket atılması. Bu yüzden bir süredir yine ceza uyguluyor. Günde iki saat elektrik vermekte. Fırınlar dahil hiçbir şey çalışmıyor. Hastanelerde ameliyatlar yapılamıyor. Gazzeli, aç, ilaçsız ve kimsesiz. Sesini duyan yok. Filistinli, Gazzeli bir bayrama daha berbat şartlarda girmekte. Bu niye böyle? Bölge bilmeceye dönmüş vaziyette. Kim kime doğrudan veya dolaylı dost yahut düşman anlamak hayli zor. Her şey karmakarışık. Hamas, iktidarda. El Fetih Hamas'ı tanımıyor. İki Filistinli grup dönem dönem birbirinin gırtlağını sıkmakta. Batı Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ı muhatap kabul etmekte. 1917-2007 Gazze, Ramallah..Filistin, huzura, insanca hayata hasret. Emperyalistlerle emrindekiler geldi, sömürdü ve ihtilaflar ekerek savuşup gittiler. Buralarda huzuru tekrar yeşertecek olan Türklerdir. Akıl, mantık, şartlar Arap ve Yahudi'nin yan yana yaşamasını emrediyor. Filistinli Arabı makul, Yahudi'yi insaflı olmaya zorlayacak Ankara'dır. Ne Yahudi çocuk roketten ve ne de Filistinli çocuk kurşundan ölsün. O Filistinli ki bir çoğu esaret gibi sebeplerle oralarda kalmış Osmanlı askerinin çocuğu. Ankara, önce Hamas'la El Fetih'i sonra da Yahudi'yle Arab'ı barıştırmalıdır. Gazzeli mağdur kadın göz yaşı dökerken, ora bir felaketi yaşarken 1.5 Milyar Müslüman bayram yapamaz.