GAZZE’Yİ PERDELEMEK!..

Yazan veya konuşan insanlardan bâzıları, gündemin peşinden gider, gündemi tekrar eder; bâzıları, gündem tayin ederler; bunlar, o dönemde fark edilirler; bâzıları da bugün yazarlar fakat yazdıkları, yaşadıkları zamana göre erken teşhis olduğu için bunlar yadırganır, aykırı bulunur veya hayal mahsulü telakki edilir. Hâlbuki hayal, hakîkatin anasıdır.

 

Söylediklerimizin, yazdıklarımızın, tahlillerimizin bunlardan hangisine girdiğini herhâlde en sağlıklı olarak yarının araştırmacıları, akademisyenleri tasnif ve teslim edeceklerdir:

 

2024 Dünyası ve 21. Asrın 1 numaralı gündem maddesi Filistin ve Filistin bahsinde de ağırlıklı olarak Gazze’dir. Gazze’de yaşanan insafsız katliam, inanılmaz gaddarlık ve korkunç soykırımla insanlık tarihindeki diğer hiçbir vahşet kıyas edilemez. Netanyahu nam Gazze Celladı, bütün insanlık vasıflarından arınmış olarak bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil her Gazzeliyi kurşunla, bombayla veya aç bırakarak öldürmektedir. Bu katil ve O’na destek olan Siyonist ve Evanjelistler, Gazze’de gaalib gelemediler, tünellere giremediler, Kassam Tugaylarının misafir ettiği Yahudileri onlardan alamadılar.

 

İsrail’in Başkatili Binyamin Netanyahu ve destekçileri çıkmazdalar. Onun için akla hayale gelmedik tuzak, hile ve desiseler kurulmakta. Hep dedik bir kere daha yazıyoruz; Siyonistlerin hedefi, İsrail’in kuruluşunun 100’üncü yılında; 2048’de “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail”i inşâ etmektir. Suriye’nin kuzeyinde “teröristan” kurma çabası bundandır. Siyonistlerle arkasındaki Haçlı gücünün asıl gâyesi, 2071’e yürüyen Büyük ve Kudretli Cihân Devleti Türkiye’nin yolunu kesmektir. Daha iki gün önce ABD, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütüne 40 tır dolusu silah sevkiyatı yaptı. Silahların içinde füzeler de var. Bir sonraki sevkiyatta tanklar ve savaş uçaklarının olması şaşırtmayacaktır.

 

Türkiye, bir yüzyıl boyunca Şarkta Ermenistan, Garpta Yunanistan ile baskılanmak istendi ama 7 Düvel’in başkalaşım geçirmiş üst proje sahipleri, bunları istedikleri gibi kullanamadılar. Şimdi onları saf dışı bırakmasalar da ağırlığı 3 ayrı mevzie veriyorlar. Gazze, Suriye’nin Kuzeyi ve Güney Kıbrıs. Yeni taşeronlar, İsrail, bölücü örgütün Suriye’deki devamı ve Güney Kıbrıs Rum Sahilidir.

 

Gazze soykırımı, bu planın bir parçasıdır. Dikkatlerin plandan kaçırılması için belli yerlerde belli tuzaklar kurulmaktadır. Geçen hafta Donald Trump’a yapılan suikast teşebbüsü onlardan biriydi. Trump, Siyonistlerin destekçisidir ve Biden’ı İsrail’e tam destek vermemekle suçlamaktadır. Bu yüzden O’nun kahramanlaştırılarak seçilmesini temin etmek, bir siyonist oyun olabilir. Buna dair geniş bir makale kaleme almıştık. Şimdi Biden, artık aday değil; seçilmeyi yardımcısı Kamala Harris’e bıraktı. Bu isim, soykırımdan dolayı İsrail’i kınamıştı. O’nun da başına bir şey gelebilir mi? Seçim sürecinde veya seçildikten sonra olabilir; en azından “böyle bir şey, aslâ mümkün değildir!” diyemeyiz. Nitekim, Netanyahu adlı mahlûk, Amerikan meclisinde kürsüye buyur edilerek kendisini dinleme gibi bir mecburiyet yaşanabiliyor.

 

Amerika’da suikast tezgâhıyla Gazze perdelenerek Büyük İsrail’e dair hırs, gözden saklanmak istenirken aynı mel’un maksada matuf olarak Türkiye’de de Amerika’da olduğu gibi yine beşinci kol faaliyetleriyle gündeme bir köpek vak’ası taşındı. Haberlerde “hayvanseverler” diye bir tabir kullanılmakta. Bunun mefhumu muhalifi, zıt anlamı, aramızda hayvan sevmeyenlerin olduğudur. Hayvanı sevmeyenin insanlığından şüphe edilir. Biz Müslüman Türkler, sevgide, şefkatte, merhamette… asırlar ve asırlar boyu dünyaya numune olduk. At da köpek de hayattaki yardımcılarımızdı. Bu mevzua dair “Kıtmir” adlı makalemiz en ince teferruatına kadar hâdiseyi izah etmektedir.

 

Bugün gelinen noktada içimizdeki ırkçılar ve idraksiz izm’cilerle saf gafiller, bir tuzak hâline getirilen Sokak Köpekleri oyununa âlet olmuşlardır. Siyonistler, köpeğe merhameti bahane ederek dikkatleri Gazze’den kaçırmaya uğraşmaktalar. Bu tuzağa karşı uyanık olmalı. Ne köpeklere ve ne de onların zarar verdiği çocuk, yaşlı ve insanlara kıyılabilir.

 

Konuya dair kanun teklifi TBMM’de. Hiçbir kul eseri mükemmel olamaz. Noksanlık varsa tamamlanır, yanlışlık varsa düzeltilir. Mes’ele kadar basitten, iktidarı hedef yapmak ve böylece, bilerek veya bilmeyerek Türkiye’yi kargaşaya sürüklemek, Gazze’yi sahipsiz bırakmak, Nil’den Fırat’a yürüyüşün önünü açmak büyük ihanet olur.

 

Kıbrıs neyse; Gazze odur.