Gençlik manzarası

A -
A +

Nüfusumuzun yarısı 20 yaşın, dörtte üçü ise 40 yaşın altında. Gazi Üniversitesi, Dr. Erdinç Yazıcı başkanlığında yaklaşık yirmi kişilik akademisyen bir grupla 2002 yılı boyunca 58 üniversitede gençlik üzerine bir çalışma yaptırmış. Üniversitelerin sadece yüzde 3'ü vakıf üniversitesi, diğerleri devlete ait. Çalışmada 37.680 öğrenciyle mülakat yapılmış. Sağlıklı fikir verecek yüksek bir sayı. Detaylı çalışmanın tamamını buraya almak imkânsız. Fikir vermesi bakımından bazı sonuçları nakletmekle yetineceğiz... Gençliğin yüzde 25.4'ü halli gereken en önemli mesele olarak eğitim sistemini görürken yalnızca 0.6 aynı önemi irticaa atfetmekte.Yüzde 5.5'i 351 milyon ve üzeri bir gelire sahip. Yüzde 8.8'i ise ayda 50 milyon ve altında bir parayla hayat mücadelesi vermekte. Burs ve kredi alanlar yüzde 10'u teşkil ediyor. Hem çalışıp hem okuyanlarsa sadece yüzde 6'da kalmakta. Halbuki bunun yükseltilmesi gerekir. Neden dışarı ülkelerde okurken bulaşıkçılık, benzin pompacılığı yapmaya razı olan bir gençlik, kendi ülkesinde yüksek tahsilini yaparken makul bir işte de çalışmasın? Buna hayır diyecek genç olacağını sanmayız. Yeter ki böyle bir imkân tanınsın. Bekâret konusuna kızların yüzde 1.5'i, erkeklerin 22.4'ü itibar etmekte. Bu da son derecede dikkat çekici bir sonuç. Öğrencilerin ekseriyetini memur çocukları teşkil etmekte. Onları serbest meslekle işçi çocukları takip ediyor. Konuşulan öğrencilerin yüzde 6.9'u Güneydoğu doğumlu. Mezuniyet sonrası Güneydoğu'da çalışmak isteyen fedakârlar 1.6'lık bir sayı tutmakta. Mezuniyet sonrası için cazibe merkezi yüzde 39.1'le Marmara Bölgesi. Yaşamak için yurtdışına gitmek isteyip-istemeyenlerin tablosu ise şöyle: Gitmeyi düşünmeyenler yüzde 22.7 iken geri dönmek üzere gitmek isteyenler 23.2 ve bir daha dönmemek üzere gitmek isteyenler yüzde 25.4. Geri dönme niyetiyle gitmek isteyenlerin yarısını da sonradan fikir değiştirerek gittiği yerde kalacağını farz edersek karşımıza yüzde 36'lık ürkütücü bir tablo çıkar. İstatistik çalışmada aile yapılarına kadar bilgiler var. Netice itibariyle üzerinde durulacak ciddi bir eğitim problemidir. Geçim sıkıntısı, bölgeler arası dengesizlikle yerli değerlere bağlılıktaki çöküş göze çarpıyor. Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere hükümete, devlete hayati değerde görevler düşmekte. Nüfusumuzun dörtte üçü 40 yaşın altında, fakat yüzde kaçı her varlığıyla bu ülke için yaşamakta? Hesabımıza göre 11 hatta daha fazla genç dışarı kaçmak istemekte. Ne verildi, ne bekleniyor? Üzerinde konuşulması gereken budur. Manzarayla iftihar edecek kimse olacağını sanmıyoruz. Hakikat şu ki aydının gündemiyle, devletin gündemiyle gençliğin gündemi çok farklı. Bir kopukluk var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.