İnsan ağlar. Göz yaşı, insan olmanın en tabii hallerinden biri. Hele, insan, orta doğulu ve üstelik Akdenizliyse bu hal daha bir kendini gösterir. Şüphesiz ki liderlere sulu göz olmak yakışmaz. Onlar kendileri de bunu bilirler. Lakin öyle ânlar yaşanır ki lider, maiyetinden yahut muhatabından da göz yaşını saklayamaz. Rauf Denktaş ağladı. Sonra Tasos Papadopulos ağladı. Biri Kıbrıs Türklerinin lideri, diğeri Kıbrıs Rumlarının lideri. İkisi de Ortadoğulu, ikisi de -üstelik de tam merkezinde olmak üzere- Akdenizli. İki mücadele adamı. Neler görmüş geçirmişler. İkisi de samimi göz yaşı dökmekte. KKTC Cumhurbaşkanı, KKTC kaybediyor diye ağlıyor. Son derecede samimi. Onu başka türlü inandıramazsınız. O, buna kilitlenmiş. Buna "dâvâ adamının inadı" denebilir. Aynı durum Güneyin cumhurbaşkanı için de mevzubahis. O da benzer bir haleti ruhiye içinde. "Ben bir devlet aldım, toplum mu teslim edeceğim?" diyor. Sanki son Bizans imparatoru. İki cumhurbaşkanı da Annan Planına şiddetle muhalefet etmekte. Görünen o ki neticeyi göz yaşları tayin edecek. Rauf Denktaş'ın gözyaşları, Türk hayırcıları çoğalttı. Tasos Papadopulos'un göz yaşları ise Rum hayırcıları. Ancak Papadopulos, Denktaş'tan sonra ağladığı için onun göz yaşları hem ada Rumlarına hem ada Türklerine tesir etti. Papadopulos'un anlattığının mefhumu muhalifinden Türk tarafının Bürgenstock'ta çok iyi işler yaptığı ortaya çıkmakta. O yaşlar gözleri açtı. Tasos Papadopulos, Türklerin muvaffakiyetini Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'den daha esaslı şekilde ortaya koydu. En azından kararsız Türkler bundan böyle "evet" diyecekler safına katılacaktır. Keza Rum liderin konuşması bazı hayırcıları da uyandırmıştır. Şuna dikkat etmeli. Bir andlaşma iki tarafın da aleyhine olamaz. Çok büyük ihtimalle referandumun sonucu şudur: Rum kesimi "hayır" diyecek fakat AB'ye girecektir. Türk tarafı ise "evet" diyecek fakat "devlet" olacaktır. Tanınacak, ambargo kalkacak ve ne göçe maruz kalacak ne de toprak kaybı olacak. Çözümsüzlüğün çözümü Türkiye'ye nefes aldıracaktır. Daha ne güne kadar Ankara para göndererek bir ada halkını ayakta tutabilirdi. Göz yaşı güzel ama, akıl, zekâ ve basireti kullanmak daha güzel.