13 ay evvel başlayan Ergenekon Operasyonu, temmuz sıcağıyla birlikte kasıp kavurdu. Dünkü operasyon, Cumhuriyet tarihinin en büyük nezarete alma işlemlerindendir. Aynı anda emekli kuvvet komutanları ATO başkanı, gazeteciler vs. göz altına alındı. Daha evvel de aralarında rektör, parti başkanı, avukat vs. olan bir başka geniş operasyon yapılmıştı. Hadisenin sebebi ne? Bu operasyon niçin başlatıldı? Hadise, AK Parti'nin iktidara gelmesini bir türlü hazmedemeyen "ulusalcılar" grubun darbe hazırlığı içinde oldukları iddiasına dayanmaktadır. Ulusalcılar "nasyonal sosyalistler" iken daha sonra onlara diğer bazı Türkçüler de eklendi. Ortak yanları ortak "düşman"dır. Tabiî darbe ile iktidar devirme mevzubahis olunca, emekli askerler karışınca TSK'nın alt kademelerde rahatsız edilmemiş olması düşünülemez. Dünkü operasyonun AK Parti kapatma davasıyla ilişkilendirileceği şüphesizdir. Nitekim ilk ândan itibaren bu yönde dikkate çekmeler başlamıştır. Keza Başbakan Tayyip Erdoğan ile müstakbel Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'un olağandışı buluşmaları sonrasında operasyonun vuku bulması da üzerinde durulmakta olan bir husustur. Ki sebep, yukarıdaki satır aralarında okunabilir. Böylesine sarsıcı bir işlemden Gül, Erdoğan, Büyükanıt ve Başbuğ'un haberlerinin olmaması uzak ihtimaldir... Demokratik hayat içe sindirilseydi hazımsızlık yaşanmazdı.... Hakim denetiminde bir seçim olmuş, seçmen, hür iradesiyle bir partiyi başa getirmiş fakat başa gelen iktidar, kendilerini herkesten çok vatansever sayan bazı elitler tarafından hazmedilememiştir. Operasyonun 13 ay sürmesi, dikey ve yatay olarak bu kadar geniş çapa ulaşması iddianın tahminlerden de öte ciddi olduğunu haber veriyor. Keşke ne hazımsızlık olsa ve ne de bunlar yaşansaydı..Türklerin birbirine düşmesi yine Türklere ziyan verir. Borsa, savcının iddianamesini açıkladığı, kapatma davası açıldığı zaman, hatta daha evvel Irak harekâtında bile negatif seyir takip etmemişken dün paniğe kapıldı. O panik topluma sirayet etmemeli. Bundan böyle herkesin çok soğukkanlı olması gerekir. Operasyonu kapatma davasının intikamı gibi göstermek Türkiye'ye iyilik değildir. Sert sözler, ayaküstü demeçler gerginliği, arttıracak, kamplaşmalar başlayacaktır. Kamplaşmalardan her dönemde zarar gördük. O zaman sizden bizden intikamları başlar.. Zaten AK Parti kapatma dâvâsı ve Yargıtay bildirisi üzerine yargıya dair çok yazılıp çizildi. Yargının siyasileşmesi tartışıldı, şimdi üçüncü kere bunu yaşamayalım. Yargı, adliye, hukuk hakikaten siyasileşirse tuz kokar. Onun için herkes, ama herkes, çok sorumlu hareket etmeli. Gün aklıselim günüdür. Soğukkanlı olma günüdür. Hazımlı olalım. Oh demeyelim. Kavga ne gün hayır getirdi?