Eminiz ki bugün başta güneydoğulular olmak üzere birçok vatandaşımız bu bölgemizde olup bitenlerden rahatsızdır. Çünkü Türk vatandaşı, güneydoğuda neyin ne için yapıldığını bilmiyor. ABD, Türkiye'nin güneydoğusunu kiralıyor mu, satın mı alıyor? Üçüncü soruyu bölge insanı sormakta? -Güneydoğu Anadolu Filistin mi yapılacak? Amerikan iktidarı, bir taraftan bölgeden kendi vatandaşlarını tahliye ederken diğer taraftan askerleri vasıtasıyla aynı yerde makul izahı olmayan teşebbüslerde bulunmakta. Ellerinde kuş uçmaz kervan geçmez köylerimizin uzaydan çekilmiş fotoğrafları olduğu halde oralara kadar gidip gayet yüksek fiyatlarla tarlaları, evleri vs. tasarruflarına geçirmekteler. Ekili olup olmamasına göre bunun borsası bile oluşmuş. Geçen hafta fabrika kapatıyorlardı, bu hafta tarlalarla başladılar hastanelere kadar geldiler. Ayrıca köprüler inşa etmekte, yollar yapmaktalar. Buradan anlaşılıyor ki sadece Irak'ta değil Türkiye'de uzun uzadıya kalacaklar. Misafirlik 3 gün olduğuna göre bu pişkinlik neyle açıklanacak? Gelişmeler, bölge insanını hem korkutmakta hem de fikri ayrılığa düşürmekte. Bazı mülk sahipleri, dolarlara dayanamazken bazıları ne olursa olsun yerlerini vermemekteler. Dikkatler Beyazsaray'a çevrildiği için güneydoğuda cereyen eden hadiseler, görülemiyor mu? Hakikaten öyle mi? Türk hükümeti, Türk genelkurmayı, emniyeti, istihbaratı, bu yabancıların niyet ve faaliyetlerinin farkında değil mi? Farkında olmaması imkânsız. Aksini düşünemiyoruz. Öyleyse Amerikalılardaki pervasızlık neden? Saddam'ı devirmekle Türkiye'nin güneydoğusunu köydeki ahırlara, tarlarara, şehirdeki hastanelere, fabrikalara kadar ele geçirmekteki maksat nedir? Bunun mutlaka açıklanması lazım. Yapılan hukuki mi? Yoksa bildiklerini okuyorlar da kimse ilişemiyor mu? PKK'nın yapamadığını mı yapma peşindeler? Müttefik, stratejik ortak vs. diyerek bir bölge zamanın derinliğinde bir başka bölgeye mi monte edilecek? Devlet, güneydoğuyu terk etmediğini göstermeli. Bütünlüğü kalmamış Irak'ın toprak bütünlüğü için çırpınırken topraklarımız ayaklarımızın altından kaymasın. Bölge milletvekilleri başta olmak üzere meclisin bu tehlikeli gidişe dur demesi lazım. Vatandaş, çok doğru söylüyor. Filistin bölgemiz de çil çil altınlar karşılığı satılmıştı. Sultan Abdülhamid meseleye el koyduysa da bu el koyma, hal edilerek sürgüne gönderilmesiyle noktalandı. Sultanın devrilmesinden 40 yıl sonra da İsrail devleti kuruldu. Gözün-kulağın dört açılacağı, bir gözün bir göze inanmayacağı günlerdeyiz.