Güzel yarınlar

A -
A +

Hafızaları tazelemeli... Bir zamanlar TL altı sıfırlıydı, halk yüksek enflasyonla yaşıyordu, IMF buyurgan patron edasındaydı, her komşu ülke düşman bilinirdi, içerde çok övünen, dışarda mahcup bir devlettik.... Zannediliyordu ki bu manzara hep böyle devam edecek. Bir gün talih ve tarih yüzümüze güldü, şu saydıklarımız ve saymadığımız daha onlarca negatiflikten kurtulduk. Bundan sonradır ki iş adamlarımız dünyaya açıldılar. Önceki negatiflikler, bir şuuraltı şartlanmışlığıydı. İnsanın şartlanmışlıktan çıkması sanıldığı kadar kolay değildir. Bir başka şartlanmışlık da terör meselesidir. O hale gelindi ki bölücü terör, hayatımızın tefriki gayrı kabil bir unsuru gibi görüldü. Artık o -hâşâ- sanki bizim kaderimizdi. Biz, evlatlarımız, onların evlatları, bundan böyle ila nihaye terörle birlikte yaşayacaktık. Yüksek enflasyon da alçak terör de bize musallat olmuş zoraki yol arkadaşlarımızdı. Millete bu negatif algıyı zerk edenler utansın. Bu memleket, yalnızca dünya harbi sonrası işgal yaşamadı. Zaman zaman seçimli demokratik işgaller de yaşadı. Bazı sivil ve asker bürokratlar haddi zatında işgalciydi. En zararlı olanlardan biri 28 Şubat darbesidir. Bunların ne zihniyetleri, ne niyetleri millet çoğunluğuyla uyuşur. Millet, bin 500 yıllık bir terbiye üslubundayken onlar, 150 yıllık bir yabancılaşmanın mümessilidir.. İşte her şey aslına dönmekte. "Türkiye Türklerindir" çarpıtması bitiyor. Türkiye, Türkiye'de yaşayan, Türkiye'yi ve vatandaşın vazgeçilmez değerlerini seven herkesindir. Yurdumuzda bir zamandır barış havası eser oldu. Terörün vazgeçilemeyen olarak görüldüğü şartlanmışlık ikliminde müzakereler başladı. Barışa dair ümitler yeşerdi. Şimdi MİT, İmralı, Kandil ve Avrupa dörtgeninde sulh olma imkânları araştırılmakta. Devlet, sabırla ve kararlı bir şekilde müzakere sürecini çalıştırıyor. BDP adaya gidecek isimler için partisinin en ılımlı vekillerini teklif etmekle barış için istekli olduğunu gösterdi. Doğrusu buydu. Barış, parti tabelasında bir kelime değil, kalbde derin bir arzu olmalıydı. Öyle ümit ediyoruz ki yüksek enflasyondan, bol sıfırlardan, 70 Cente muhtaçlıktan, IMF'den, düşman çevreden kurtulduğumuz gibi alçak terörden de kurtulacağız. Ağlayan analara yenileri eklenmeyecek, bu topraklarda genç ölümleri bitecek. Bu altın kazançla 2023 Büyük Türkiye hedefine varacağız. Büyük devletler sıralamasında ilk 10'a böylece girebiliriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.