Hain ve kahraman

A -
A +

Aynı ülke insanlarını birbirine düşman edenler utansın. Yanlış politikalarla bu devletin askerini, polisini, hakimini bir bölgede işgal güçleri manzarasına sokanların yüzleri kızarsın. Terhis olan, izne çıkan asker şehrine otobüsle gidemiyor. Bunu nasıl izah etmeli? Suçlu, yalnızca dağdaki terörist değil, bölücü terör fitnesine benzin döken ceberrut zihniyet de onlar kadar suçlu. Doğuyu sürgün bölgesi yapanlar suçlu, Kürt yoktur diyenler suçlu, üç-beş çapulcu diyerek tehlikeyi küçümseyenler suçlu, karakollarda, hapishanelerde işkence yapanlar suçlu. Bu toprakları kaynaştıran ana unsur din birliğiydi. Dini öteleyerek ırkçılık esas alınınca yollar ayrılmaya başladı. Bu belki başlangıçta tam fark edilemedi. Fakat nesiller, laikçi eğitimin Kürtçülüğe dolaylı yardımıyla değiştikçe makas açıldı. Eskiden şehit denince kavram tekti: Düşmana karşı cephede harp ederken ölen Ahmetler, Mehmetler, Hasanlar... onlar, bu vatanın istisnasız her ferdi için şehitti ve herkes için kahramandı. 1980'lerin ortalarından itibaren herkesin şehidi ve kahramanı farklılaştı: Bir tarafın şehit dediğini diğer taraf düşman saydı. Ne kadar acıdır ki örgüt taraftarı Kürtler, şehitlere düşman demekteler. Büyük kitlenin terörist dediğine ise o Kürtler şehit diyor. İki taraf da kayıplarını Fatihalarla uğurlamaktalar. Örgüt için maneviyat da araçtır. PKK yönetim kadrolarının ateistliğine rağmen bu örgüt bölgede kendine göre şu veya bu kadar taban bulmuştur. BDP'li vekillerin güya yolu kesildi. Kalaşnikofu sırtındaki şakî, yol kestiklerine nutuk attı. BDP'li vekiller de beşuş çehrelerle onlara defalarca sarılıp öptü, alkışladı moral verdi. O vekiller kınanmakta. Ama onlar, asıl şimdi samimi davranmaktalar. Büyük çoğunluğun hain dediği, terörist dediği eşkıya, o vekiller ve onlara oy verenler için kahraman. Olanı değil olması gerekeni görmekteyiz. BDP'li vekillerin maaşlarının belli yüzdelerini dağdakilere yollamadığını kim iddia edebilir? İşin içindeki diğer ajanların yanı sıra Suriye ve İran'ın da dahil olmasıyla bölgede vaziyet daha da kötüleşmektedir. Dinsiz bir örgüt, dindarlık nisbeti yüksek olan bir vatan parçasında kendine taban bulabilmişse orada çok ciddi tahliller yapmak gerekir. Bölge insanı böyle bir örgüte niye destek oldu? Eğer resmi ideoloji, yıllar boyu o vatandaşların önce dinini, sonra da dilini ve ırkını yok saymışsa, onları horlamışsa birileri çıkıp toprak ve kimlik vaad ettiğinde ona sarılırlar. Problem daha fazla ağırlaşmadan çok akıllı siyasetler üretmek gerekir. İşgalci görüntü, görüntülerin en berbadıdır. Bundan böyle 'kız aldık-kız verdik' hatırlatması çare olamaz. Kinler, çoğalıp daha azmanlaşmadan sevgileri çoğaltmalıyız. Yeni bir beyaz sayfa açılmalı. Bu kan durmalı. Güneydoğu dağlarındaki "ne mutlu Türküm "diyene yazıları yerine "birlikte rahmet vardır" gerçeği yazılsa büyük hizmet yapılmış olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.