Haydi dünya!.. Ambargoyu kaldır, KKTC'yi tanı

A -
A +

İki "evet" çıkıp kuzey ve güney birlikte AB'ye girmedi ama en iyi netice alındı. Türkiye ve KKTC'nin hiçbir kaybı yok. Üstüne bir de kazançlarımız var. KKTC'nin bundan böyle dünyadan tecriti büyük haksızlık olacağı için buna ne ABD ve ne de AB cesaret edebilir. KKTC elinden toprak çıkarmadı. Fakat demokratik olgunlukta bir millet olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Bunu önce genel seçimlerle ispatladı, ardından da referandumla. Güney Kıbrıs'a gelince AB'de baş tâcı edileceğini hiç sanmıyoruz. Köhnemiş polit büro mantığıyla batıya karşı Rusya kozu oynanmış ve tutmuştur. Bu şu demektir. Papadopulos, Akel ve Putin, dolaylı olarak Türklere yardımcı oldular. Veya bir miktar konu dışına çıkarak şöyle de diyebiliriz. Ruslar, soğuk savaş döneminde Akdeniz'in sabit uçak gemisine yatırım yapmanın mükâfatını gördüler. Böylece Rusya BM Güvenlik Konseyinde "ben de varım" diyerek süper güç günlerinden bir ân yaşadı. Bundan böyle Rusya Federasyonu eski rolüne tekrar kavuşmak için planlar yapabilir. Eğer "referandum" denen halk oylaması 24 Nisan'da değil de 24 Martta gerçekleşseydi AK Parti, 28 Mart mahalli seçimlerinde müthiş bir oy patlaması yapardı. Başbakan Tayyip Erdoğan, bu referandumla bir kere daha kendini aşmıştır. Sebep? Sebep şu, krize, çözümsüzlüğe, kangrene dönüşmüş bir problem hallolmuştur. O hallolurken düşmanlıklar kazanmak bir yana dostluklarımız ABD, AB, Rusya, hatta Yunanistan'la hatta hatta BM ile daha iyi bir konuma geldi. Bugün dünyada daha itibarlı bir Türkiye vardır. Bu neticenin şeref sahipleri şunlar: Recep Tayyip Erdoğan. Abdullah Gül. Hilmi Özkök. Mehmet Ali Talat. Türk hariciyesi. Türk Basın yayın kuruluşları. Ve en büyük pay sahibi, şüphesiz ki, Kıbrıs ve Türkiye Türkleri. Şimdi demiri tavında dövme vaktindeyiz. Dünyada bir Türk rüzgârının esmesi gerekiyor. Hiç oyalanmadan, hiç zaman kaybı olmadan çalınması gereken kapılara yüklenerek önce ambargoyu kaldırmalı, KKTC'ye vaad edilen maddi destekler temin edilmeli, sonra da tanınma yolu açılmalı. Güvenlik Konseyinin bilmem kaç numaralı kararına vs aldırmadan doğrudan tanımalar yapılmalı. O kararın fiili hükmü kalmamıştır. Onun için önce daha bir ay evvel tanıma sözü veren Azerbaycan'dan başlamalı. Bu iki şart da tahakkuk ederse yakalanan avantaj ve üstünlük zafere dönüşür. BM'de nüfusu ve toprağı ne olursa olsun bir Türk devleti bayrağının daha dalgalanmasının Türkiye açısından sayısız faydaları var. .......... BİR KİTAP: MUKADDES EMANETLER. Tam ismi Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler. Kaynak Kitaplığı'nın eseri. İsmine layık güzellikte olmuş. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ile yayınlanan bu müstesna eserin yazarı Hilmi Aydın fotoğrafcısı Bahadır Taşkın. Her ikisini ve emeği geçen herkesi en samimi duygularla tebrik ediyoruz. Eser aynı zamanda kitap baskısı konusunda nerelere vardığımıza da iftihar vesilesi bir delil. Kitabı okuyup fotoğrafları inceleyen, Hırkai Saadet Dairesi'ni ziyaret edip "Emaneti Mukaddese"yi görmüş gibi olmakta. İlerde antika gibi değerlenmeye aday mevzubahis kitap, ödül almazsa bu tür ödülleri verenlere acımak gerekir. NT kitabevlerinden temini mümkün.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.