Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinde ilk tarama toplantısı, bugün AB'nin merkezi Brüksel'de başlıyor. Böylece Türkiye'nin AB Yolculuğu da resmen başlamış oluyor. Bu ilk tarama toplantısı Bilim ve Teknoloji alanında olacak. Toplantıya Milli Eğitim, Sanayi Bakanlıklarıyla YÖK ve TÜBİTAK'tan 30 kişilik bir Türk hey'eti katılıyor. AB yetkilileri hey'etimize bilim ve teknolojideki AB müktesebatına dair malumat verecekler. AB mevzuatıyla Türk mevzuatı karşılaştırılacak. Yapılan açıklamaya göre söz konusu alanda iki tarafın kanunları arasında fazlaca bir farklılık yokmuş. Bugünkü toplantıyı 14 Kasımda yine Brüksel'de yapılacak olan "Bilim ve Araştırma Toplantısı" takip edecek. Hayırlı olsun diyoruz. Hayırlı yolculuklar. Şanssızlık şuradaki uğruna bu kadar çetin mücadeleler verilen AB için ilk tarama buluşmasının üniversiteyi doğrudan alakadar eden Bilim ve Teknoloji sahasında yapılırken Türkiye'de bir rektörün tutuklanmış olmasıdır. Ondan bin beter şanssızlık ise YÖK'ün devam eden bir yargılamayı hiçe sayarak ortaya izahı zor bir tavır koyması, bir adi suçu siyasi maksada dayandırmak istemesi. Buna rağmen zaman zaman orada veya burada bir çok nâhoş hadiseler cereyan etse bile bu yolculuk yıllar boyu sürüp gidecektir. O kadar ki gündemde devamlı surette bu taramalar, müzakereler yer edeceğinden zamanla bunlar haber dahi olmayacaktır. Çünkü ortada 10 yıl saydığımız bir zorlu yolculuk var. Bu yolculuğun zorluğu deve veya atla yapılmasından dolayı değil. Zaten yolculuk lafı da izafi. Ortada yolculuk vs. yok. Katedilecek işler çok vakit alacağından böyle tarif ediliyor. Tekrar edelim. Bu yolculuk çetin cereyan edecektir. Her zaman bu ilk taramada olduğu gibi mevzuat neredeyse birebir çakışmaz. Bazen de her şey aykırı olabilir. İşte bu ve benzeri durumlarda çalışılırken sinirlerin çok sağlam olması gerekir. Bir şey daha gerekir. Uzmanların layıkıyla seçilmiş olması. Baş müzakerecinin maiyetinde binlerce iyi yetişmiş uzman olmalı. Yarım asrı aşkın bir zamandan sonra tam üye adayı olarak masadayız. Buna Türkiye'de bir sevinenler bir de üzülenler var. Üzülenler vatanın satıldığı iddiasında. Böyle bir hüküm güzel değil. Bu defa da AB taraftarı AB muhalifi diye bölünme olmasından korkarız.