Terörist A. Baki Sömer'in intihar eylemiyle geçen hafta Ankara'da 29 insan hayatından oldu. Çarşamba günü iş dönüşü araçların kırmızı ışıkta durması üzerine bomba patlatılmış ve olay yerinde evine gitmekte olan çoğu rütbeli 28 vatandaşımız ölmüştü. Bir yaralının da bu hafta vefatıyla şehit sayısı 29 oldu.
Hadise üzerine HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, twitter hesabından bunu kınamış; fakat partisi, TBMM'den üç parti grubunun vahşi katliamı yermek için kaleme aldıkları beyannameyi imzalamamış; bu sebeple meclis ortak karar alamamıştı.
HDP'nin TBMM'nin Ortak Kınama Kararı'nı engellemesi büyük tepkilere yol açtı. Çünkü bu engelleme, menfur eylemi dolaylı biçimde korumaydı. Bunun üzerine savunma kabilinden bazı şeyler söylediler ama onların da iler-tutar tarafı yoktu. HDP terörle arasına mesafe koyamıyor, PKK baronlarının vesayetinden çıkamıyor, Türkiye partisi olma vaadine iyiden iyiye veda ediyordu. Orada da durulmadı. 29 insanın şehit olmasına sebep olan ismi yukarıda yazılı intihar bombacısı katil için örgüt taraftarı bazılarının Van'da açtığı taziye çadırına Tuğba Hezer adlı bir vekil, taziyeye gitti. Burada yapılan konuşmalarda terörist eylemci, bir halk kahramanı gibi anıldı. Asker ve emniyet kuvvetlerimize hakaretler yağdırıldı, iftiralar edildi. HDP'li vekil itiraz etmediği gibi onlarla beraber bu havayı teneffüs etti. Bu hareket, bütün Türkiye'de infiale yol açtı. HDP dışındaki partilerden, siyasilerden, devlet adamlarından, medyadan ve vicdanı olan herkesten kınama sesleri yükseldi. HDP'den de bir ses geldi. Ancak bu kınama değil tevildi. Parti sözcüsü Ayhan Bilgen, Rusya'nın Sesi Radyosu'na verdiği demeçte taziye çadırına gitmenin eylemi tasvip mânâsına gelmeyeceği, arkada kalanları anlamak gerektiği şeklinde sözde tevil cihetine gidiyordu.
Şimdi HDP'li vekillerin ve öncelikle de bahsi geçen vekilin dokunulmazlığının kaldırılıp yargılama yapılması istenmekte... Bu mevzuda üç şey söylenebilir. Birincisi suçlar şahsidir; topyekûn muamele olmaz. Parti kapatılması da bir partinin bila istisna bütün vekillerinin aynı işlemi görmesi de yanlıştır. İkincisi; kıyas, hukukta ana unsurlardan biridir. Bir vekil cinayet işlese veya kaçakçılık yapsa ve o ân yakalansa milletvekili diye dokunulmazlıktan istifade edemez. Herhalde tarafsız hukukçular şöyle bir içtihatta bulunacaklardır: Bir bombacı 29 vatandaşı katletmişken onun için gayrı kanuni şekilde kurulmuş taziye çadırına gidip güya arkada kalan akrabalarının acısını paylaşmak bir suçüstü hâlidir.
Bu bir içtihattır; kabul görür veya görmez. Kabul görmezse muhatap olarak HDP kalır. Şimdi HDP büyük bir samimiyet imtihanındadır.
Soru şudur?
-HDP Tuğba Hezer'i partisinden ihraç edecek midir, etmeyecek midir?
Hiç sanmıyoruz; aksine TBMM'nin dokunulmazlık müessesesini işletmesiyle mağdur haline girip buradan parsa toplamayı yeğlemeleri çok daha yüksek ihtimaldir.
Halbuki kitle katilinin evine geçmiş olsuna giden mensubunu içlerinden atabilen bir HDP için Türkiye partisi olma ümidi bitmemiş olur. Eğer, o, Türkiye partisi olsaydı bu son yaşananlar olmazdı. Türkiye partisi olmak yerine hendekler partisi olmak tercih edildi.