Hedef Afrika

A -
A +
Sn. Mursi Cumhurbaşkanlığına gelince bereketli Nil vadisini bir ânda yokluk diyarına çevirenler, darbe üzerine muslukları açtılar. Benzin çoğalmış, yokluk bitmişti. Batı, kendi bütçesiyle darbecilere destek olmak yerine derenin taşıyla derenin kuşunu vuruyordu. Suudi Arabistan ve Kuveyt darbe idaresine milyon dolarlar akıttı.
Bu devletlerin başında olanların korkusu belli. Zeynel bin Ali, Muammer Kaddafi, Hüsnü Mübarek halk ihtilaliyle devrilmişti. Kendilerinin de aynı akıbete uğramasından korkuyorlardı. Peki, batı niçin darbecilere destek oluyor, darbeye darbe diyemeyecek kadar anti demokratik davranıyordu?
Bunun sebebi, tek başına Mısır değil, bütünüyle Afrika'dır. Birkaç asırdır, batı Afrika'nın tek hakim unsuruydu. Kara talihli kıtanın bütün yer altı zenginliklerini irili ufaklı batılı devletler paylaşmış bu toprakları, zavallı halkı sömürmekteydiler. Hem o insanların memleketlerini talan ediyor ve hem de onlara hayvan muamelesi yapıyorlardı.
Geçtiğimiz yıllarda sarı tehlike Çin, Afrika'ya girdi.
Ardından Osmanlı tehlikesi Türkiye, Afrika'yı hatırladı.
5-10 sene evveline kadar Afrika'nın Akdeniz kıyıları dışındaki devletler Türkler için adeta yoktu. Orta ve güney Afrika hafızalardan silinmişti. Hayret edilecek bir gerçek ki  Ankara, Afrika devletlerinde sefaret bile açmamıştı. Şimdilerde bu eksikliğimizi masaya yatırarak hariciye, ticaret, eğitim, Kızılay, TİKA , THY vs. ile Afrika coğrafyasına girdik.
Osmanlı hudutları, orta Afrika'ya kadar uzanırdı. Oralarda camilerimiz, türbelerimiz var. Bugün de  Halife Sultan Abdülhamid Han adına hutbe okunan yerler görülmekte. Afrikalı, Osmanlı çocuklarının gelmesiyle yeniden dostça, kardeşçe muamele yaşadı. Batı için bu yeni Osmanlı hareketiydi. Yeni Osmanlı Türkleri, Afrika'da kökleştikçe menfaatleri ziyan görecekti. Türkler, Afrikalılara köle muamelesi yapmıyor, sömürmüyor, paylaşıyordu.
Mısır, Afrika'nın çatısıdır. Çatının ele geçirilmesi binaya hakimiyetti. Bu sebeple Mısır üzerinde bilhassa çalışıp darbe yaptırarak sözlerinden çıkmayacak aşağılık bir  idareyi işbaşına getirdiler.
Ne var ki her şey diledikleri gibi gerçekleşmedi. Hürriyet ve Adalet Partisine oy veren milyonlar, meydanlara dökülüp demokratik gösteriler yaptılar. Vakarla yerlerinde durdular. Şehit verdiler fakat ellerine silah almadılar. Mısır'ı gasp edenlerse devlet terörü estirdi. Birkaç yüz kişi şehit ettiler, birkaç bin kişi yaralandı. Daha ötesinde ne yapabilirler? Milyonları imha edemeyeceklerine göre darbe sponsoru Batı da darbeciler de istemeye istemeye seçime razı olacaklar.
Her şey açıkça görülmekte...
Sisi kaybedecek.
Darbecilere para akıtan bölge devletleri de kaybedecek.
"Her şerde bir hayr" vardır.
Bir yıl içinde bölgede çok şeyler değişebilir.
Yarınki Suriye, Mısır ve Kürtler Türkiye'ye daha bir yakın olacaklar. Tarih bu defa bir başka  türlü tekerrür edecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.