Gezi Parkı eylemi, Taksim olayına, oradan teröre dönüştü. Şüphe olmasın ki bir şekilde istenmedik hadiseler çıkacaktı. Türkiye, eteğinden çekilecek, kaos çıkartılarak hükümet çelmelenmek istenecekti.
Bahanesi öyle denk geldi, ağaç oldu.
Çok daha farklı sebepler de olabilirdi. Çünkü bizler, itibar grafiğimizin yükselmesine sevindikçe Düvel-i Muazzama ve çıkar kaybına uğrayan dünya baronları rahatsız oldular. PKK'dan daha başka örgütlere kadar hepsinin arkasında yer alan bunlardır.
Talih ve tarih, Türkiye'nin yüzüne gülerken Avrupa devletleri hasta adam durumuna düştü. Bazıları desdeklerle iflastan kurtarılmakta. Bu arada Afrika ve Orta Doğu'da "Arap Baharı" diye bir rüzgâr estirildi. Rüzgâr kasırgalaşıp Suriye'de iç harbe sebep oldu. Türkiye mecburen sınırdaşıyla muhatap oldu.
Şu var ki ne yapılırsa yapılsın Türkiye yoluna devam etmekteydi. Parası, para olmuş, enflasyon tek haneliye düşmüş, hazinesi dövizle dolmuştu. Ülke baştan başa imar ediliyordu. Ulaşım problemi kalmamıştı. Sağlıkta devrim yapılmıştı. Her şehri üniversiteye kavuşmuştu. İş adamları, dünyanın her tarafında yatırım yapmaktaydı. Türkiye, bölge lideri olmuştu. Vatandaşlarının başı artık dikti. Ufkuna 2023 Büyük Türkiye, 2071 Cihan Devleti Türkiye hedeflerini koymuş, OMT konuşulmaktaydı. Bu arada bir imkânsıza imza atılarak Kürtçü terör bitirildi. Başarı imzaları devam ediyordu. İMF'ye son taksit borç da ödenerek Hasta Adam süreci fiilen bitirildi. Kredi kuruluşları kredisini iki puan birden arttırarak Türkiye'yi "yatırım yapılabilir ülke" mevkiine yükselttiler. Güneşin parlaması orada kalmadı, Afrika keşfedilmişti. Avrupa ve Çin'den sonra Osmanlı devamı Türkiye, yine Afrika'daydı. Turizmde İstanbul, zirveyi zorluyor, Türkiye'ye turist akıyordu.
Keza başörtüsü sancısı aşılmış, okullara Kur'an-ı kerim ve Siyer-i Nebi dersleri konmuştu. Türkiye, dinamizmiyle şaşırtıyordu; dünyanın en büyük havaalanının temelini atıyor, dünyanın en büyük köprüsünü kuruyordu. Bu Türkiye, yeni bir Osmanlı olmaya doğru mu gidiyordu?
O zaman yapılacak olan neydi?
Türkiye'ye karşı cephe savaşı açılamayacağına göre içerdeki gayrı memnun kitleyi çoğaltmak ve kullanmak gerekiyordu. Faydalanacakları en büyük araçsa illegal örgütlerdi. Türkiye'yi durduracak tek çare iç kargaşaydı:
Sadece dış ajanlar değil, baronlar da devreye girmişti. PKK terörü bittiği için silah baronları rahatsızdı. Buna alkol düzenlemesi, uyuşturucu mücadelesi, faizin düşürülmesiyle alkol, sigara ve faiz baronları da eklendi. Önce alkol düzenlemesini yasaklama olarak gösterdiler, sonra 3. Köprünün adını münakaşa mevzuu yaptılar, hemen ardından da Gezi Parkı eylemi suiistimal edildi, eylem olaya, olay teröre dönüştü.
Bugünkü seviyeyi yakalamış Türkiye'de Başbakan kim, iktidar hangi parti olursa olsun, bu eylem, olay ve terör yaşatılacaktı.
Akıllardan asla çıkmasın:
Türkiye'de hedef, iktidarlar değildir. Düvel-i Muazzama ile silah, sigara, uyuşturucu ve faiz baronlarının hedefi Türkiye'dir.