Hepimiz Diyarbakırlıyız!..

Demet Akalın ismindeki bir manken şarkıcının sahnede sarf ettiği laubali, argo ve seviyesiz sözleri, Diyarbakırlıları çok kızdırdı. Şimdi o şarkıcıyla Diyarbakırlılar karşı karşıya. 3. Kişiler ortalarda yok. Diyarbakırlı kendini hakarete uğramış kabul ediyor, sözü böyle anlamış. Niyetleri bilemeyiz, fakat cümle çıplak olarak hakikaten böyle okunuyor. Buna karşılık şarkıcı da özür dilemekte. Belli ki sahnenin elektriğine kapılmış, maksadını aşmış. Sanatçı şımarıklığını tekrarlamış. Üstelik özür dilemekle de kalmayıp Diyarbakır'a bir de okul sözü veriyor. Son 40 yılda tartışmaların, çatışmaların merkezinde yer alan bu şehrimiz hak etmediği bir imaja muhatap. Aldığı göçlerle hayli zorda. Diğer taraftan, ideolojik tutuculuğu, halka hizmet anlayışının önüne geçmiş bir mahalli idare yüzünden olması gereken kalkınmışlık seviyesinde de değil. Halbuki Diyarbakır, İstanbul'dan da Ankara'dan da evvel Türk'tü, Müslüman'dı. Asla incitilmemesi lazım. Zaten şu günkü çıkmazların temelinde dünün o aşağılık hor görme, sürgün etme zihniyetinin ağır vebali var. Osmanlı, Selçuklu, Artuklu ve önceki dönemlerimizde hep stratejik mevkideydi. Bugün de o mevkii aynen korumakta. Bütün bunlardan dolayı bekledik ki bir sahne kazasından dolayı burkulan kalblere ferahlık kazandırmak için Türkiye'nin değişik noktalarından "hepimiz Diyarbakırlıyız" sesi yükselsin, bu başlıkla makaleler yazılmış olsun. Bu yapılmadı. Yapılması için mağdur olanın illa azınlık olması mı gerekirdi? Veya hadisenin büyümesi mi? Onun için bu eksikliği telafi etme adına buradan sesimizi yükseltiyoruz. "Hepimiz Diyarbakırlıyız". Aziz kardeşlerimiz, hepimiz Diyarbakırlıyız, ortada bir hakaret varsa o hepimize. Ancak kimi ciddiye alıyorsunuz, alıyoruz? Değer mi? Üstelik bizim hayatımızda özür dileyeni affetmek esastır, özürden sonra da tehdide devam etmek kabul edilemez. Daha ciddi işlere bakmalı. Diyarbakır belediyesinin valiliğin hizmetlerine taş koyduğuna dair bilgiler almaktayız. Bu tahkik edilmeli. Sonra şu teklifi yapalım ve takipçisi olalım: - Diyarbakırspor kayrılarak I. Lige alınmalıdır. Bunun örneğini 1980'de Ankaragücü için yaşamıştık. Bırakınız diğerlerini, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum gibi vilayetlerde okuyan çocukla Robert Kolej mezununun eşit şartlarda ÖSS'ye sokulması ne kadar sakatsa gelişmiş batı kentlerimizle gelişmekte olan doğu kentlerini eşit şekilde koşturmak da o kadar sakat. İlk 3-4 şehre takım sınırlaması getirilebilir. Bunları, ve benzeri fayda hasıl edecek düşünceleri masaya yatıralım. Yolumuz uzun, işimiz büyük.