Her Tahrir'e bir Bastil

İktidarla rekabet edecek hizmet teklifleri yapma yerine, ince demagoglarla boş laf üreten CHP nihayet marjinal bir tabela partisiyle ideolojik iş birliğine girme şaşkınlığına da düştü. Bir ana muhalefet partisine bu yakışır mı? Ana muhalefet partisi, alternatif anarşinin değil, alternatif iktidarın partisidir. CHP'de değişen bir şey yok. Sayın Kılıçdaroğlu, ilk seçildiğinde parti geçmişine meydan okurcasına "yeni CHP" demişti. Demişti ama CHP'yi tapulu mülkü sayan ulusalcılardan okkalı cevabı da almıştı. "Yeni CHP'ni de al git!" Herhalde meydanın boş, papucun pahalı olduğunu anladı. Ağzına bir daha bu tabiri almayan mezkûr genel başkan, bugün bu zihniyetin güdümündedir. Yenileşemeyen CHP, Ulus gazetesi okuyarak büyümüş nesillerin yetiştirmesi ulusalcıların, Ulus Meydanı taşkınlığını gerçekleştirmiştir. İktidar hırsına Ulus Meydanı'nı Tahrir Meydanı yapmak isteyenler, sabıkalı medyanın çok önceden atmış olduğu işaret fişeğiyle bu alternatif kutlamayı kotarmak istediler. Maksat kutlama ise resmî planda her çeşidiyle yapılmakta. Neden, Anadolu'dan yandaşlar, bindirilmiş kıtalar halinde Ankara'ya taşınıp huzursuzluk çıkartılmakta? Neden devletin inzibat güçlerine saldırılmakta? Mantık o ki her Tahrir'e bir de Bastil gerek. Ulus'ta muvaffak olunsaydı, Silivri'ye mi taarruz edilecekti? Atatürk'e mezar ziyareti bahanedir. Kemalizm istismarı yapılmıştır. Suriye kargaşasını Ulus'a taşımak isteyenler olduğundan belki genel başkan bile bîhaberdi. Olaya dıştan bakıldığında "ne olacak, Ulus'ta toplansın, oradan da gidecekleri yere gitsinlerdi!" denebilir. İş bu kadar basit değil. Arada ajanların, kışkırtıcıların bulunduğu istihbarat raporuyla Başbakanlığa bildirilmiştir. Marjinal ötesi bir partinin işin içinde olması, herkese bir şeyler söylemeli. Körle yatan şaşı kalkar... Bir tarafta Çankaya Köşkünde ilklerin yaşanmasıyla devlet-millet kaynaşması olurken diğer taraftan tek parti zihniyetinde ısrarlı birtakım politikacılar, sonu nereye varacak belli olmaz maceralara atılmaktalar. Bölücü örgüt katliamı ve Suriye gailesi sanki fırsat bilinip üçüncü cephe arayışına giriliyor. Kemal Kılıçdaroğlu, bir oyuna figüran yapılmak istendiğini görebilmelidir? Asayişi, halkın huzurunu korumakla mükellef polisle çatışarak anarşi değirmenine su taşıyan bu CHP mi iktidar olup memlekete huzur getirecek? 1945'te dışarıdan icbar edilerek demokrasiye boyun eğdirilen bir zihniyet, aradan 60 sene geçtiği halde bugün de aynı hazımsızlıkta. Halk partisi, demokrasiyi içine bir türlü sindiremedi. Böyle bir ihtimal de gözükmüyor. Çünkü, o zihniyet halkı kendine borçlu bilmekte. "10 yılda 15 milyon genç yarattığını" iddia edenler, başka türlü düşünme melekesine sahip olamazlar. Öyle olunca da yapacakları marjinallerle iş birliğidir. Sayın Kılıçdaroğlu, etrafına dikkat etmelidir.