Her zaferin arkasında yalnızlıklar vardır

A -
A +

> Washington DC Sayın Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi 3. Olağan Kongresinde tekrar genel başkanlığa seçildi. Bu, sayın Erdoğan'ın sadece parti başkanlığa seçilmesi değildir. 3 Kasım 2002'de Başbakanlığa seçilen Recep Tayyip Erdoğan, 3 Ekim 2009'da da liderliğe seçildi. Seversiniz-sevmezsiniz, beğenirsiniz-beğenmezsiniz. Gerçekler şahsi kabullere göre şekillenmiyor. Eğer bir siyasetçi girdiği kongrede 1362 oyun tamamını alıyorsa orada netice fevkaladedir. Kimse Tayyip Erdoğan'ın karşısına rakip olarak çıkamamıştır. Çıksa da hiçbir şansı olamazdı. Bu seçimle Türkiye'nin en güçlüsü olduğu kayıtsız-şartsız tescil edilmiştir. Şimdi, lider sultası diye yazıp konuşanlar olacaktır. Partiler şirket değildir. Bu sebeple ortaklık hisseleri olmaz. Kudretli lider yoksa parti biter. Kimse bir partiden Hacı Bekir Şekercisi'nin ömrünü beklemesin. Buna rağmen kanaatimiz o ki Recep Tayyip Erdoğan, ne gün Çankaya'ya çıkacağının da yerine kimi hazırladığının da hesabını yapmıştır. Böyle bir birlik-beraberlik kongresi Türkiye'nin hayrına oldu. Sandalyelerin havada uçuştuğu bir parti kongresi. Ve o kongrede kan kaybetmiş bir başbakan. Bu başbakan ne içeride ve ne de dışarıda dirayetli olurdu. Seçilen Erdoğan, kazanan Türkiye'dir. Bu kongreyi takip için bize de davetiye gelmiş. İstanbul'dan haberini aldığımızda tebessüm ettik. Bizim kongremiz 8 aydır bir hastane odasında. Neticeleri öğrenince de şunu düşündük. Her zaferin arkasında yalnızlıklar vardır. Liderler yalnız insanlardır. Bugünün Başbakanı, dün, İBB Başkanıydı. Bir gün Taksim-Levent metrosunu basına tanıtacaktı. İstanbul, Tünel'den yüz sene sonra ilk defa metroya kavuşuyordu. Daha raylar döşenmemişti. Başkanla beraber otobüsün önüne oturduk. Otobüsümüz, yer altında yol almaya başladık. O gün orada birkaç belediye memuru, birkaç genç muhabir ve ikimiz vardık. Pınarhisar'da da cezaevi önünde defter imzalatan birkaç görevli duruyordu. O gün cezaevindeki odasında kendisine söylediklerimizi daha evvelki yazılarımızda bulabilirsiniz. İster sevin, isterseniz başka hisler içinde olun. Tayyip Erdoğan bugün Türkiye'nin lideridir. Ona rağmen bir şey yapamazsınız. Hatta ABD, Rusya, İran, İsrail ve Avrupa da bölgede bir şey yapamaz. Sayın Erdoğan, dün, bugünkü zaferinin bedelini ödemiştir. Yalnız kalmak en büyük cezadır. O, bu cezayı defalarca ödedi. Yolunu kesen yargıçlar, paşalar, "Tayyip'i köy muhtarı bile yapmazlar!" diye manşet atan medya silahşörleri bitti. Bazısı tekaüt, bazıları cezaevinde, bazılarını kim hatırlar? O ise bugün bir numara. Davanız varsa, davanızın yoluna baş koymuşsanız, uğruna yalnızlıkların zehrini tatmışsanız zafer sizindir. Zafer sabredenlerindir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.