Hırçın polemik istemiyoruz

A -
A +

Polemik, kelimesini Türkçe'de "ağız dalaşı" diye tarif edebiliriz. 20. Asırda hayli polemik ustalarımız vardı. Hazır cevap ve keskin zekâlı bu insanların ağzından adeta alev fışkırır, kaleminden kan damlardı. Demagojiye kaçan ağır ve kırıcı sözlerle rakiplerine saldırırlardı. Bir zıtlaşma, kutuplaşma, hatta düşmanlık haliydi. Bugün öyle üsluplara rağbet olmadığı için siyaset ve fikir sahnesinde artık polemik ustaları yok. Şükür ki gerilerde kaldı, diyebilir miyiz? Diyorduk ama CHP'nin bir zamanların sol hizip başlarından Ali Topuz, birden geçmiş günleri hatırlarcasına taraftarlarını AK Parti'ye karşı gerilla mücadelesine davet ederek herkesi şaşırttı. Bu tam bir gaftı, yılların politikacısı Ali Topuz'a da partisine de yakışmamıştı. Siyasette duayen dönemine girmiş olan Deniz Baykal'ın partisinin imajına zarar veren bu gerilla çağrısını tekzip etmesini beklerken bunu yapmadı. Üstüne üstlük bir de kalkıp "Deniz Kaptan, Karasakal" çizgi filmini parti propagandası için kabul etti. Fevkalade yakışıksız bir tarz. Böylesi karikatür akıllar nereden zuhur eder, bir genel başkan bunu nasıl imzalar? İç içe hatalar var. İlki, bir ülke başbakanı o iğrençlikte tasvir edilemez. İkincisi, sakal, Allah Resulü'nün -aleyhisselam- bir sünnetidir. Sakalla alay eden, kendi eliyle kendi imanına zarar verir. Ülke seçmeninin hiç de azımsanmayacak bir miktarı sakallıdır. Hem Müslümanın sakalıyla alay edip hem de sakallı vatandaştan oy alabilir misin? Bunlar şiddettir, şiddet şiddete yol açar. Nitekim de öyle oldu. Rüzgâr eken fırtına biçti. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kürsüden CHP için "bunların kökü bereketsiz" demesinin temelinde şiddete aynı dille cevap verme yanlışlığı yatmaktadır. Belli ki CHP'nin gerilla çağrısıyla çizgi film münasebetsizliğine öfkelenmiş. Halbuki AK Parti, bugün seçim olsa CHP'den 4.5 kat önde. Üstelik bunu sosyal demokrat bir araştırma kuruluşu açıklıyor. Bu "açık ara" farka rağmen AK Parti genel başkanının dünden iktibas ettiği yarım bir cümleyle CHP'ye yüklenmesi, polemiği tırmandırmaya hizmet olmuştur. Bu cümle, Süleyman Demirel'indir. Tamamı şöyle. "CHP demek, zam demek, garne demek, guyruk demektir." Doğrudur, fakat dünde kalsın. Onun için "CHP susuzluk demektir" sözüne ihtiyaç yok. Eğer polemiğe girilirse kavgadan hizmete zaman kalmaz. Polemik, dalga dalga tabana yayılır. Deniz Baykal, "bereketsiz" isnadı üzerine partisini müdafaa ederken önce sağduyulu davranıp mahkemeye gitmeyi düşünmüşken birden fikir değiştirip "onu Ali Topuz'a havale ediyorum" dedi. Ali Topuz, emri alır almaz dün çok çirkin bir saldırı örneği daha gösterdi. Bu eski dönemden kalma politikacının Türk başbakanını Hitler'e benzetme gibi inanılmaz şanssız bir cümle sarf etmiş olması, kaygımızda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyuyor. Ne gerillası, ne Hitler'i, ne kavgası bay Topuz?!!!... Sizi TBMM'ye gönderenler yasama faaliyeti için seçtiler, cenk için değil. Ali Topuz, polemikte Recep Tayyip Erdoğan'la boy ölçüşemez. Fakat başbakanın vereceği en güzel cevap sükûttur. Hırçın polemiğe hayır, hırçın politikaya hayır. Her şey, üslup ve tenkid seviyeli olsun. Bunu muhalefettekilerden de iktidardakilerden de istiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.