Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'daki temaslarında bir soru üzerine İran'ın nükleer silah yapmasını istemeyenler, önce kendilerine bakmalılar mealinde bir karşılık verdi. Sayın Erdoğan'ın bu görüşü tartışılmakta. Katılmanız da mümkün katılmamanız da. Tam objektiflik de diyebilirsiniz, gerçekleri görmemek de diyebilirsiniz. Fakat hakaret edemezsiniz, sövemezsiniz, bu bir Don Kişotluk diyemezsiniz. Bir devletin başbakanı bir mevzuda fikir beyan etmiş. Bir sütun sahibi olarak neden böyle düşünülemeyeceğini gerekçesiyle birlikte izah etmek sizin vazifenizdir. Fikri veya çıkışı Don Kişotluk diye karalamak ayıptır. Neden? O başbakanı seversiniz-sevmezsiniz, görüşü sizce makbuldür veya değildir. Ama bir gerçek var ki onu değiştirmezsiniz. O, yalnızca kendine oy verenlerin değil bütün milletin temsilcisidir. Oy verenlerin temsilcisi genel başkan tarafıdır. Başbakan olarak milletin hepsini temsil eder. Bu başbakanın adının Recep Tayyip Erdoğan olması, şu veya bu partiden gelmesi, dünya görüşü mühim değil. İsterse azınlıklardan çıkmış olsun. Herkesin herkese olduğu gibi bu ülkenin başbakanına ve elbette bütün yöneticilerine ve elbette muhalefet liderlerine asgari saygı ifade eden kelimelerle konuşup yazması bir nezaket kuralıdır. Başbakana dolaylı olarak Don Kişot diyenler acaba aynı yakıştırmayı Genelkurmay Başkanı için de kullanabilirler mi? Şüphesiz ki hayır. Halbuki Genelkurmay Başkanı Başbakana bağlı. Geçenlerde Rahmi Koç, verdiği bir mülakatta iki unutulmayacak söz söylüyordu, biri insan tekaüt de olsa 09.00'da evden çıkmalı, diğeri çocuklarından bey diye söz etmesi. Ali Bey deyince muhabir neden böyle bahsediyorsunuz demekteydi. Sayın Koç da üçüncü kişiler yanında böyle zikrederim, ama evde o bana babacığım, ben ona Aliciğim deriz karşılığını vermekteydi. Bizde okumuş hanımlar, kocalarına oğluna seslenir gibi ismiyle hitap ederken, halktan hanımlar, bey derler. Biri bey, diğeri hanım der. Çünkü bu insanların içinden geldikleri imparatorluk kültüründe Valide Sultan, Padişah'a ancak aslanım diye hitap edebilmişti. Doğuran kadın olduğu halde oğlum, evladım, canım, kuzum vs. diyemezdi. İnsan, kendine layık görmediğini başkasına da layık görmemeli.