Hizmette yeni anlayış zamanı

A -
A +

5 milyon seçmeni olan bir büyük ülkeyiz. Nüfusumuzu 70 milyon kabul edersek 26.5 milyon da henüz seçme yaşına girmemiş çok genç bir nüfusa sahibiz. Gerek 3 Kasım 2002'de ve gerekse 28 Mart 2004'te seçim kazanmış herkesin aklı-fikri, böyle bir memlekete hizmetten başka bir şey olmamalıdır. İktidar, seçimlerden güçlenerek çıktı, mahalli seçim AK Parti için güven tazelemesi oldu. Sandıktan çıkan tabloya 'muhalefetsiz demokratik hayat' şeklinde bakmak, yanlış ve demokrasiyi hiçe saymak olur. 'Halk, daha muntazam hizmet etsin diye merkezi ve mahallisi ile temsil yetkisini bir partiye verdi' diye düşünmek daha sağlıklı bir bakıştır. Çünkü, demokratik hayatın tek unsuru partiler olmadığı gibi Meclisteki partilerden de ibaret değil. CHP ana muhalefet partisi olarak TBMM'de. DYP de Mecliste. Aldığı oy her ne olursa MHP de Meclis dışından denetleme görevini yerine getirecektir. Ayrıca demokratik hayatın partiler dışındaki unsurları olan medya, sendikalar, sivil toplum kuruluşları da yerli yerinde duruyor. Bundan başka kuvvetler ayrılığı var. Cumhurbaşkanlığı, yargı erki de devam ediyor. Bir parti 550 milletvekili ve bütün belediye başkanlıklarını alsa dahi durum budur. "Rejim gitti, ülke bitti" gibi demagojik safsata üretenler olursa hiç kimse kulak asmasın. Kaldı ki hiçbir parti meydan meydan dolaşıp "bize oy vermeyin" diyemezdi. CHP veya DYP veya MHP de diyemezdi. Merkezi hükümet, mahalli idare ahengi bakımından aynı partinin iş başında olması icraata sür'at kazandırcağı bir başka keyfiyettir. Buna rağmen AK Parti şimdiden sonra imtihandadır. Diğer parti belediye başkanlarının üvey evlat muamelesi görmesini asla düşünmek istemiyoruz. Böyle bir uygulama çiğlik olur ki buna tanıdığımız Tayyip Erdoğan müsaade etmeyecektir. Seçimler yapıldı, bir yarış arkada kaldı. Asıl yarışsa şimdi. Şimdi hizmet zamanı. Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal başta olmak üzere kırıcı söz sarf etmiş olanlar, birbirinin gönlünü almalı. Büyük partinin lideri olarak sayın Tayyip Erdoğan'ın sayın Deniz Baykal'a "seçim kürsülerinde maksadımızı aşan sözler söylendi, siz ve partinizi incitmek gibi bir niyetimiz yoktur" gibi bir ifade kullansa, keza Deniz Baykal da aynı nezaketle mukabele etse bundan Türkiye kazanır. Bugün AK Parti'de olan kudret bir zamanlar CHP'de, bir zamanlar DP'de, bir zamanlar AP'de bir zamanlar ANAP'ta vardı. Kimse hafiflik yapmamalı. Herkes, "ne oldum değil, ne olacağım" demeli. İnşallah, her partide her yerde layık olanlar seçilmiştir. Çıkarcı düzenbazların aradan sıyrılmadığını canu gönülden temenni ediyoruz. Eğer böyleleri olursa partiler onları derhal ayıklamalıdır. Bir çürük meyve bir çuval meyveyi bozar. Seçilemeyenden de seçilenden de bir ricamız var. Seçilemeyen seçileni tebrik etmeli, seçilen seçilemeyeni teselli. Ayrıca seçilenler, o makamın tapusunu almadığını, geçici müddetle oraya geldiğini, makamın asıl sahibinin halk olduğunu, vaktin çabuk geçtiğini bir ân bile unutmamalı. Peki yeni başkanların önceliği ne olmalı? Önceki başkanlar, su, elektrik, gaz, yol, ağaç, kanalizasyona hakkıyla yatırım yaptılar. Bunlar yine devam etmeli ama bundan sonra asıl yatırımı insana yapmalı. İnsana yatırım, birinci ve vazgeçilmez şart olmalıdır. 26.5 milyon genci dünya ile yarışa nasıl hazırlayacağımızı hep beraber düşünelim. Başkanlar, hizmeti artık makro planda düşünüp hayata geçirmeyi bilmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.