Hrant Dink vak'ası...

A -
A +

Hrant Dink cinayetinin zanlısı, kısa süre içinde yakalandı. Sanığın, mevta toprağa verilmeden, TBMM'de kapalı oturum başlamadan, Amerikan meclisi Ermeni soykırım tasarısını görüşmeden, batı medyası bize yüklenmeden evvel yakalanmış olması çok sevindirici bir neticedir. Yakalama sürecinde iki mühim nokta var. İdarenin fotoğraf dağıtarak risk alması. Baba Ahmet Samast'ın evladını bizzat ihbar etme gibi bir basiret gösterebilmesi. Aksini düşünelim. Fotoğraf dağıtılmasaydı ne olurdu? Sanık kaçırtılmış olabilirdi. Mehmet Ali Ağca'nın hem de askerî cezaevinden İran'a kaçırıldığını hatırlatmak isteriz. Babanın acısını ise anlamak lazım. Ortada kamera kayıtları var. İtiraf da mevcut.. Buna rağmen Ogün Samast maznundur, zanlıdır, sanıktır, şüphelidir. Suç mahkeme kararıyla kesinleşecek, mahkûm sıfatını o zaman alacaktır. İnceliğe dikkat. Ortada görgü şahidi yok. Vurulma ânına dair fotoğraf da yok. Her şey, kaçma sahneleri, yakalanma kurşun sıkılmasından sonraya ait. Birileri cinayeti işledikten sonra Ogün Samast'ın eline tabancayı tutuşturmuş olamaz mı? İtiraf dahi hedef şaşırtmak için olabilir. Ortada birçok sorular var. Evvela, bu çocuk 17 yaşından fazla gösteriyor, ona dikkat etmeli. Biyolojik yaşı tesbit edilmeli. Mahkeme kararıyla yaş kaydında değişiklik yapılmış mı? Araştırılmalı. Sonra, işsiz, 17 yaşındaki bir genç, büyük bir bedeli olan tabancayı nasıl satın alabilir? Tabanca kullanmak ustalık ve soğukkanlılık ister. Nerelerde talim yapmış. Atış derslerini kimden almış? Anadolu'dan gelen bir kimsenin İstanbul gibi devâsâ bir metropolde Agos gazetesi idarehanesini eliyle koymuş gibi bulması imkânsızdır. Belli ki birçok kereler gidilip gelinmiş, keşifler yapılmış. Bu keşifler tek başına yapılamaz. Şüphelerin devamı var. Otobüs geç kalktı diye bir zanlı terminalde bağırır-çağırır mı? Bu da akli dengesi hakkında araştırma yapmayı gerektiriyor. Neden Trabzon'a, evine döner, neden beresini atmaz, 32 saat sonra bile tabancasını hâlâ yanında taşır? Her üniversite mezununun Hrant Dink'in fikir yapısını bilmeyeceği, oralı olmayacağı gerçekken bir ortaokul bitirmişin muhalif bir aydının düşüncelerini takip ve tahlil etmesi ne kadar inandırıcıdır? Bir başka soru? Neden hep Trabzon? Biz bu soruyu çok evvel de sormuştuk. Bu ilimizde F tipi cezaevi olmadığı halde bazı tutuklu yakınları burada kışkırtıcı eylemler yaptı, Trabzonlu onları bizzat cezalandırmaya kalktı. Ardından bir Katolik papaz yine yaşı küçük biri tarafından Trabzon'da öldürüldü. Bir Amerikan yiyecek firması orada bombalandı. Türkiye'nin başına sarılmak istenen gaileler vardır. Bunlar şartlara göre sırayla ileri sürülür, diğerleri sırada bekletilir. Ermeni meselesi ile Kürtçülük gündemde. Mezhepçilikle Pontusçuluk yedek. Gelişen şartlara göre bunlar yer değiştirilebilir. Bütün bunlar düşünüldüğünde yukarıdaki şüphelerin ihmal edilemeyeceği anlaşılır. Ogün Samast, en fazla tetikçidir. Arkada uluslararası kuvvetler olduğu ortak aklın kanaati. Nitekim İstanbul'a gidip geldikten sonra etrafına para dağıttığı söyleniyor. Çankaya tartışılırken, Irak berbatlaşırken, Türkiye, Kuzey Irak'a dair hesaplar yaparken, Kerkük'e müdahale konuşulurken, Ermeni soykırım iddiaları kongrede kanunlaşmak için bahane ararken, AB ile muhabbet giderek soğukluğa dönüşürken rahatsız olan Türkiye, kapalı celse için TBMM'yi toplarken.. Ve milliyetçilik, rüzgâr alırken bu cinayet işlendi. Ne tesadüf değil mi? Müteveffanın toprağa verilmesiyle TBMM'nin kapalı oturumu aynı güne denk geliyor. Hain niyetliler bir kere daha emellerine nail olamadılar. Hrant Dink'le İstanbul Platformunda İstanbul'a dair projeler üretmek için aynı masa etrafında buluşmuştuk. Efendi ve itidalli bir insandı. Ölümüne yandık. Azınlıklar zenginliğimizdir. Zenginliklerimizle imparatorluk olduk. Artık bir avuç kalmış azınlığa sahip çıkmalıyız. Şu haberlere, konuşmalara bakıp hayıflanmamak mümkün değil. Hrant Dink, bu kadar kıymetliydiyse neden mahkemelerde süründürdünüz. Bir insanın değerinin anlaşılması için mutlaka mağdur veya mazlum veya maktul mü olması lazım? Son ders, her şey şüpheli olabilir fakat sanığın internetten fena etkilendiği kesin. İnternetin yıldırım hızıyla ıslah edilmesi şart üstü şarttır. Bundan sonra ne olacaktır? Büyük ihtimalle sanığın yaşı küçük olduğundan denerek yayın yasağı gelecek. Çünkü gerçekler zülfü yâre dokunacak. Kaçırımla ve öldürülmeye dikkat. Cinayetlerin devamına ise daha fazla dikkat. Müteveffa Dink'in korunma ihmali tekrarlanmamalı. Dışarıyla ilgilenmeyelim diye içerde kaos üretilmeye devam edecektir. Su uyur, düşman uyumaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.