İçimizdeki yabancılar -l-

A -
A +

Kur'an-ı kerîm ve Siyer-i Nebî... Allah'ın kitabı ve Sevgili Peygamberimizin hayatı. Bir milletin evlâdlarına inandığı ezelî ve ebedî olan, mutlak kudret ve kuvvet sahibi Allah'ı ve yolunda olduğu Peygamberi -aleyhisselam- öğretmekten daha tabiî ne olabilir? Ne var ki bu tabiî olan hak, on yıllardır gayrı tabiî bir muamele yaşamaktaydı. İslamı öğrenme uğruna geçmiş devirler, az mânevi işkence görmedi. Din -ki İslamdır- camilere tıkılmak, dine dair malûmat da dînî mekteplere hapsedilmek gibi sinsi bir program hayattaydı. Buna rağmen bu program aşılıp yeni nesiller, kafile kafile kaynağa doğru yürüyünce post modern darbe denen büyük ihanet harekâtında eşkıya tarafından bir kere daha ve zâlimane yollar kesildi. İşte şimdilerde bu kesilmiş yollar açılmış oldu. Güneşe akın başlamıştır. Zalim gecelerin zulmeti yırtıldı. Bundan böyle okullarda Din Dersi, Kur'an-ı kerîm ve Siyer-i Nebi dersleri de olacak. Bu olacak olan, olması gerekendi. On yıllarca seneden beri ihmal edilmiş, yok sayılmış, horlanmış olanlar layık oldukları yere dönmekte. Tek Parti Zihniyeti, bunu önce engellemeye çalıştı. Mecliste kürsü işgali yaptılar. Ağızlarını bozdular. Demagoji tiyatroları oynadılar. Kavga çıkarttılar. Fakat yerli değer bağlıları, îmânı, sabrı ve dirayetiyle bunları aşabildi. Artık Müslüman evlâdı, fizik dersi gibi, kimya gibi, coğrafya gibi kendi mecraında dinini- diyanetini de öğrenecek, dininin mahrumu sonsuzluğun cahili kalmayacak. Böyle bir hamle, bu milleti hemen tamamıyla memnûn etti. Ama o Tek Parti Zihniyeti var ya! Onlar hariç. Onlar, kara yaslara battılar. "Tek Parti Zihniyeti" diyorsak bunu bir partiden ibaret görmemeli. O bir batıl, küflü ve çürümüş faşist bir dünya görüşüdür. Onların Ankara uzantıları öğürtü ve böğürtülerle kanunun yapılmasına muhalefet ettilerse medyadaki devamları da tam-tam sesleri eşliğinde çığlık çığlığa manşetler attılar. Onlar yabancılaştırılmıştı. Bu "yabancılar", dedelerinin uğruna şehîd oldukları kıymetlerle savaşmayı çağdaş olma zannediyorlardı. Kalbi mühürlü, kapanmış olanın gözü açık olsa ne yazar! Peşin hüküm perişanlarını yeniden kazanma mecburiyetindeyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.