İhtiyar Türkiye

2023 Büyük Türkiye  ve 2071 Cihan Devleti Türkiye, vazgeçilmez Kızılelma'lar olarak ufkumuzu beklemekteler. O hedeflere yürüyoruz ve yürümeye devam edeceğiz. Şu var ki bu yürüyüşün sağlam aile hayatı, muhkem ekonomi, dirayetli siyaset gibi olmazsa olmaz şartları var. Şartlardan biri de genç ve zinde nüfustur.

Türkiye gazetesi, dün, TÜİK verileriyle birlikte manşetten bir tehlikeye dikkat çekmekteydi:

Nüfusumuz yaşlanıyor.

Türkiye ihtiyarlıyor...

İki çelişki arasındayız. Bir taraftan yüksek hedeflere yürümekte, tarihten rövanş almaya çalışmaktayız, diğer taraftan bu rövanşı alacak nesiller yaşlanmaya yüz tutmakta. Hedefe varmak yetmez. Hedefte kalmak, hedefi elde tutmak, sürdürülebilir büyüklük fevkalade mühimdir.

Türkiye İstatistik Kurumunun verileri şöyle:

2012'de 75 milyonun yüzde 30'u çocukken, bu sayı 2023'te yüzde  25.7'ye, 2050'de 19.1'e, 2071'de  -tahminen- 17.1'e düşecek.

Bugüne kadar çocuk ve genç nüfusumuzla övündük. Haklıydık. Çünkü bu arada Avrupa'da nüfus durmuş, o ülkeler emekliler diyarı haline gelmiş, evlat sevgisinin yerini köpek ağırlıklı olarak evcil hayvanlar almıştı. ABD daha farklı, burada bazıları köpekleriyle baş başa. Fakat diğer bazı Amerikalılar aile hayatı yaşamaktalar. Bu mazbut  Amerikalılarda çocuk sayısı  8'e kadar çıkmakta.

Türkiye'de nüfusun yaşlanma sebebi, şehirleşmenin getirdiği olumsuz etkiler, uzun tahsil, kızların da iş hayatıyla haşır-neşir olmaları sebebiyle kendilerine ayıracak zamanın azalması, geçim endişesi ve benzeri unsurlar. 

Bu tehlikeyi aşmak için devreye devletin girmesi şarttır. Başbakanın tek başına 3 çocuk çağrısı yetmiyor. Bu çağrı sanki şahsi arzu gibi telakki edilmekte. Konuya dair yapabileceğimiz bazı tekliflerimizi şöylece sıralayabiliriz:

18-25 yaş arası evlenecek gençlere en yüksek, 25-30 yaş arası evleneceklere bir kademe az, 30-35 yaş arası evleneceklere iki kademe az nakdi evlilik yardımı yapılabilir. Bu yardıma iki yıl kira yardımı dahil edilmelidir. Doğumdan dolayı hastane masrafı alınmamalıdır. Bunlar 10 yıldan evvel boşanırlarsa yapılan yardımlar paranın aşınma payı ile birlikte tahsil edilir. 3, 4, 5 ve üstü çocukların eğitim masrafları ise devlet tarafından karşılanır.

Diğer taraftan yayınlar da teşvik edici olmalı. TV dizileri ve sinema filmleri, başıboş birliktelikleri değil, nikâhlı aile hayatlarını özendirmelidir. Bu noktada RTÜK'ün ciddi sorumluluğu mevcut. Aksi halde  bir zaman sonra bizde de "niçin evlenmiyorsun?" sorusuna "köpeğim bana yetiyor!" cevabı alınabilir.

Önümüzdeki iki yoldan birini tercih edeceğiz:

Ya çoğalarak hedefe yürümek veya yaşlanarak tarihin gerisine düşmek.