İKT/İKÖ

A -
A +

İKT, "İslam Konferansı Teşkilatı" demek, İKÖ ise "İslam Konferansı Örgütü". Teşkilat ve örgüt kelimeleri, aynı muhtevayı taşımamakta. PKK bir örgüttür, uyuşturucu mafyası örgüttür. MİT ise bir teşkilattır. Legal olanlar teşkilat, illegaller örgüt. Önceleri İKT/ İslam Konferansı Teşkilatı denmekteyken sonra İKÖ oldu. O günkü ismiyle İKT 1970'in başında İslam dünyası gündemine geldi, Cidde'de kurulmuştu. Aldıkları sıfatı ne kadar hak ettikleri çok tartışılır İslam devletleri, teşkilata üye olup toplantılarına katılırken Türkiye, çok mesafeli duruyordu. Sonraları üye değil de gözlemeci sıfatıyla toplantıları takip eder oldu. '80'lerde tam üye sıfatını aldı. O günkü toplantılardan birini unutamıyoruz. Devrin darbe yapmış devlet başkanı, AKM'ye açılış merasiminden sonra girdi. Sebep? Toplantı Kur'an-ı kerîm okunarak başlıyordu. Olsun ne var bunda? Zamanın zihniyeti gereği böyle bir toplantıya "İslam devletleri" delegeleriyle birlikte girip Kur'an dinlemek laikliğe aykırı sayılıyordu. Üye olmamak ve daha sonra gözlemciliği tercih de aynı kaygıdandı. Nereden nereye varıldığına iki dönemdir İKÖ genel sekreterliğine aday olmamızı göstermek mümkün. Türkiye bu defa da genel sekreterliği almak istemekte. Yarışın memleketimizde de yapılmasının verdiği avantajla Malezya'dan daha şanslı olduğumuz için herhalde kazanacağız. İKT veya İKÖ 34 yıllık bir geçmişi olmasına, 1.5 milyar Müslüman'ı temsil etmesine rağmen hiçbir varlık gösteremedi. Halbuki 56/57 İslam devleti üye. Kabul edin ki orta ölçekli bir BM. Bugüne kadar ne Doğu Türkistan, ne Çeçenistan, ne Keşmir, ne Moro, ne Filistin, ne Kıbrıs ve ne de en son olarak Irak ihtilaflarında ortaya elle tutulur gözle görülür bir varlık, bir teklif koydu. Dile gelenler dilek ve temennilerden başka bir şey değil, düşüncelerini bir müeyyideye bağlamadı, bağlayamadı İstanbul'da da inanılmaz bir gündem maddesiyle toplandı. Elbette iki günde bunlar görüşülemez, bir karara varılamaz. Bu defa toplantıya Türkiye, devlet kadrosuyla katıldı. Laikliğin ziyan göreceği kimsenin aklından bile geçmedi. Bunlar iyi. İyi olmayansa KKTC'nin tanınmaması. KKTC'yi tanımayan, Irak'ta kanı durdurmayan dünyanın diğer yerlerinde hürriyetlerinden mahrum mazlum İslam milletlerine zerrece faydası olmayan, dünya gündemine ağırlık koyamayan, her türlü haksız icraat karşısına dikilmeyen, dikilemeyen bir kuruluşun adı İKT olsa en yazar, İKÖ olsa ne yazar. Bundan dolayı NATO zirvesi için prova mankeni gibi telakki edildi. Genel sekreterlik Türkiye'de olursa müessir bir güç haline gelebilir mi? Başbakan ve dışişleri bakanımız bizzat ve bilfiil yakından alakadar olursa mümkün. Türkiye, bütün eksik ve zaafına rağmen İKÖ'ye sahip çıkarak onu yönetmeli ve yönlendirmeli. 57 devlet,1.5 milyar Müslüman, dev ekonomik imkânlar... Fakat sıfır fayda. Kabulü mümkün değil. Hatta daimi genel sekreterlik Türkiye'de olmalı. Emanet ehline teslim edilmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.