ABD, Irak saatiyle sabah namazında Bağdat'a saldırdı. Bu sırada bazı anneler, çocuklarını emziriyordu. Sonuç, 10 Iraklı şehit oldu, 1 Amerikan helikopteri düştü. Bu ilk saldırıda Bush, karavana atış yapmıştır. Neden? Amerikan istihbaratı haber alır ki Saddam Hüseyn ve bir kısım ileri gelen Iraklı, toplantı halindedir. İstihbarat, Beyazsaray'a ulaştırılır, George W. Bush'tan "vurun!" emri çıkar. Ama hedef vurulamaz. Irak devlet başkanı, yarım saat sonra televizyonda konuşmasını yayınlatır. Sonuç, sadece karavana değildir. Keçi boynuzu gevelemeye gerek yok. İlk hamle fiyaskoyla bitmiştir. Bunu görebilmek için savaş uzmanı olmak gerekmez. Bu fiyasko, harekâtın devamı hakkında da fikir veriyor. Amerika, büyük bir prestij kaybıyla Irak'ı terk etmek zorunda kalabilir. Karavana atışlar ve onu takip eden yeni fiyaskolar doğdukça Amerikan tarafı moralman çökecektir. Buna bir de Amerikan neferlerinin naaşları, memleketlerini bulduğunda sivil halkın tepkisi eklenince siz seyrediniz manzarayı. Böyle olması normaldir. Çünkü, ortada hem bir hukuksuzluk, hem haksızlık var. Dolayısıyla harekât, gayrı meşru. Şundan dolayı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de işaret ettiği gibi BM Güvenlik Konseyinde Irak'la alakalı olarak başlayan sürecin ikmali lazımdı. Böyle olmadığına göre "yaptım oldu" mantığıyla atılan adım, keyfi ve elbette gayrı meşrudur. Saldırı, yalnızca ve yalnızca Irak petrollerini gasp için yapılıyor. Gerisi lafü güzâf. Haksız, hukuksuz bir saldırıya "savaş" demek doğru değil. Ortada bir harp değil, bir tecavüz var. 21. Yüzyılın şanssızlığı, çağa Saddam Hüseyn gibi diktatör ve Bush gibi aşağılık kompleksindeki iki kişiyle başlamasıdır.Eğer, Bush'un iddia ettiği gibi Irak, bir diktatörden kurtarılmak isteniyorsa bir diktatörü devirmenin 40 yolu vardır. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar öldürülmeden de diktatörler alaşağı edilebilir. Bunu CIA iyi bilir. Baasçı diktatör bahane. O'nu orada tuttular ki bir gün petrollere el koymak için meşru mazeretleri olsun. Zaten getiren de kendileriydi. Haksız, hukuksuz bir harekâtın zaferle bitmesi zordur. ABD yeni bir Vietnam'la yüz yüze kalmış olabilir. Teknoloji, daima yüz güldürmez. Her Amerikan askeri, bir süre sonra petrol uğruna bölgeye geldiğini hissedecektir. Onlarda yılgınlık başlarken Iraklılarda vatanlarını müdafaa şuuru bilenir. Diğer taraftan tezkereyle yetki alan Türk hükümeti de daha dikkatli olmalı. Hadiseye 6 milyar dolar için katıldığımız gibi ayıp bir görüntü, ortadan kaldırılmalı. Bu bir komik paradır. 70 milyon nüfusa böldüğünüzde kişi başına 90 dolar düşer. Biz, orada tarihen ve fiili mecburiyetler sebebiyle bulunmamız gerektiği için yer almalıyız. Bunu katiyyen Türkiye'nin savaş ilanı gibi göstermemeli. Zararı asagariye indirmek, hakem görevi yapmak için bölgeye girdiğimizi dünyaya duyurmalıyız. Dua zamandır. Mazlum ve mağdur insanlara dua ediniz... Dünyanın tez zamanda Bush ve Saddam'dan kurtulması için de dua ediniz. Sonra da işinize gücünüze bakınız. Bu fakirlik devam ettikçe bu zilletler bitmez. Irak'la savaşmak aklımızın ucundan geçmez lakin fakirlikle savaş aklımızdan çıkmamalı. Bakınız Amerikan füzeleri Bağdat'ı vuruyor, İstanbul'da dolar yükseliyor. Daima böyle oldu. Vatanlarını müdafaa edenler hep cephede kazandılar, emperyalistler masada, ekonomide, ticarette. Ona da "kapitalizm" dendi. Vahşi kapitalizm, kendi diktatörlüğünü sürdürmek için sosyalizm taklitçisi bir dikta yönetime saldırmakta.