İngilizler, darbeleri sever ama kendi ülkelerinde değil. Onlar, kendilerinde monarşiyi devam ettiren muhafazakârlarken diğer ülkelerde bir şekilde darbe teşvikçiliği yapar, bazen de darbenin destekçisi olurlar. Mahir Kaynak, oto biyografik eseri 'Yel Üfürdü Su Götürdü'de 27 Mayıs 1960 Darbesi'nin arkasında İngiltere'nin olduğunu en ikna edici biçimde açıklar. Bir darbe takip eden onlarca yıla tesir etmektedir. 27 Mayıs yüzyılımıza mal olmuştur. Sultan Abdülaziz'e yapılan darbe dahi hâlâ tartışılmakta. Bu silahlı müdahaleler, hep üçüncü dünya ülkelerinde vuku buluyor. Orta şark, uzak şark, Afrika, Güney Amerika... Bizdeki darbeler tarihçesini Yavuz Sultan Selim'in çadırına kurşun sıkılmasına kadar götürebiliriz. Bu olaylarda daima üç taraf olmuştur. Darbeciler, mağdurlar ve halk. Halk kendi adına darbe yapıldığı iddiasına rağmen sessiz sedasız bir şekilde mağdurların yanında yer almıştır. Nereden çıktı bu sevimsiz kelime üzerine konuşmak? Onu İngiliz uluslararası stratejik araştırmalar kuruluşu IISS'ye sormalı. Bu think-tank kulübü, yıllık raporunda Türkiye'ye 15 sayfa birden ayırmış. İddiaları şöyle. Ordu alt tabanı, üstlerine baskı yaparak genelkurmay başkanının hükümete karşı daha sert davranmasını istemekte. IISS'nin iddiasına göre iktidar, radikal bir teşebbüste bulunursa ordu, alt rütbedeki subayların zorlamasıyla darbe yapacaktır. AK Parti, bunu önlemek için daha yumuşak bir üslupla hedefine yürüyecek. O takdirde darbe zorlaşacak fakat erken seçim kaçınılmaz olacak. Bu haber ne kadar doğru? Mümkündür, askerin içinde baştaki iktidarlardan hazzetmeyen kitleler olabilir. TSK dediğimiz yüz binlerle ifade edilen bir kitle. Bu keyfiyet dün vardı, bugün mevcuttur, yarın da olur. Hatta genelkurmay başkanını ılımlı bulanlar da çıkabilir. Aksi de düşünülmeli. Ancak bütün bunlar darbe yapılacak anlamına gelmez. Darbe niyetini meşrulaştırmaz, darbelere hak verdirmez. Darbe, denen vak'a en nihayet kardeşin kardeşe düşmesidir. Hürriyetlerin ortadan kalktığı, çok kere kan akan, kalkınmalara ket vuran bu silahlı müdahaleler daima zarar vermiştir. Onun için 1876 ve 1960'dan söz ettik. Darbeler tarihimizin kötü günleridir. Artık mazide kalması, fikir adamlarıyla tarihçilerin üzerinde çalışmaları, romancıların roman, filmcilerin senaryo çıkartmaları gerekir. Şu çağdaş dünyada memleketimize hâlâ darbe yakıştırılması utandırıcıdır.. Neden Almanya, Fransa, İtalya, İsveç'e değil de Türkiye'ye layık görülür. Bu layık görmelerin güdümlü olduğuna şüpheniz olmasın. Bu bir zerreyi umman gösterme hilesidir. Mevzubahis düşünce kulübünün İngiltere derin devletinin bir uzantısı olduğunu tahmin edersiniz. Objektif görüntüler altında ustalıklı bir temenni. Kuzey Irak'tan giriş izni vermeyen TBMM ve hükümet bu yolla kendi ordusuyla cezalandırılmak istenmekte. Bu bir tuzaktır ve zaman zaman gündeme taşınacaktır.