Tsunami" denen dev dalgaların altında kalarak felaketin en büyüğünü yaşamış kadınların bazıları, bu defa da bir başka felakete uğramaktalar. O kadınlar, şimdi de tecavüze maruz kalıyorlar. Tecavüz, şeklen insan, esasta ise insandan aşağı birtakım kişiler tarafından yapılmakta. Ancak, ne kadar hazindir ki İstanbul'da da böyle bir talihsizlik yaşandı. Büyükşehir belediyesi, güney Asya'daki dram dolayısıyla Taksim eğlencelerini iptal etti. Buna rağmen binlerce genç yine oradaydı. Ufukta toplumsal bir tehlike sezmiyor musunuz? Bu nevi eğlencelerin faşingleşme tehdidi altında olduğuna dair bir kaygınız yok mu? Çünkü o toplantıda da güya bu ülkenin delikanlıları olan onlarca mahluk, aç kurtlar gibi iki misafir genç kıza saldırdılar. Alman faşinglerinde, Rio karnavallarında gönüllü yapılanları bu gençler, zorla gerçekleştirmeye kalkıştılar. Güney Asya'daki mütecavizlerle İstanbul'daki saldırganların tıynetleri aynı bozuk mayadan. Oradakiler de buradakiler de yamyamları utandıracak kadar düşük karakterli. Niçin, neden yaratılmışların en üstünü, yüksek derecelerden bu derekelere düştü? Baktığınızda bu gençlerin hepsi bakımlı. Hepsinin elinde cep telefonu. Hepsinin cebi paralı. Hepsi pahalı sigara içmekteler. Hepsinin kalacağı evi var. Evlerinde çok kanallı televizyonlar bulunuyor. Hemen hepsi meslek sahibi. Belki arabaları bile mevcut. Güney Asya'dakilerin de farklı olacağını sanmıyoruz. Bunları öyle sıradan serseri olarak görüp savamazsınız. Bunları maganda, şehir eşkıyası, varoşlu, gettolu, köprü altı zibidisi diyerek hafife alamazsınız. Artık münferid vak'alar yaşanmıyor. Sürüleştiler. Sürü vahşeti ile saldırmaktalar. Türkiye'dekiler de aynı, dünyadakiler de. İnsanlık aynı ortak suçu işlemekte. Felaketin hemen ertesinde dünyanın bir çok köşesinden hiç bir şey olmamış gibi yine Puket adasına, buranın gece kulüplerine, barlarına, plajlarına, eğlence merkezlerine koşanlarla tasvir ettiğimiz tipler arasında sadece tahsil, para ve sınıf farkı vardır. Kapitalizm, insandan insani tarafını söküp aldı. Ortada hareket eden bir heykel veya robot var. Bencil, hayâsız, utanmaz, vurdumduymaz, gamsız vefasız, gününü gün eden insan tipleri. Günümüzün ekonomisi, iletişim anlayışı, sanatı, futbolu, müziği, şehirciliği, küreselleşmesi, kültürü vs vs. ortaya bu mahlukları çıkarttı. İnsanı insan yapan değerler çoğalacağına dumura uğradı. Çünkü insanın cebi, midesi, libidosu taştı. Ruhu, kalbi ve mânevi tarafı ise susuz barajlara döndü. Buyurun işte eseriniz. Sadece tüketen mahluk. İnsan bu mu? Bunlara "insan" demek, insana hakaret olur.