Irak'ı sürprizler bekliyor

A -
A +

Irak'ın işgali, Saddam Hüseyin'in devrilmesi kime ne kazandırıdı? Irak mı kazandı, ABD mi, İngiltere mi, öteki işgal devletleri mi? Bugün itiraf edilmeyen gerçek o ki bu işgalden kimse kârlı çıkmadı. Kazançlı çıkan sadece Kuzey Irak bölgesi. Bu da tek başına ne Amerika'nın, ne İngiltere'nin beklentilerini karşılar. Zamanı tersine döndürmek mümkün olsa şu tecrübeden sonra G.W. Bush, ne nükleer silah lafını ağzına alırdı ne Saddam Hüseyin düşmanlığını. İşgal başlamadan evvel meselenin psikolojik tarafını tahlil etmiştik. Oğul Bush babasının 10 Yıl önce yapamadığını yaparak onu aşmak istiyordu. Fakat biz dahil olayları takip eden hemen her kalem, Irak'ın ABD için yeni bir Vietnam olabileceğine dikkat çekiyordu. Varılan nokta budur... Irak, Vietnam oldu. Irak, Washington, Londra için çıkmaz oldu. Amerika ve İngiltere'nin kamuoyları nezdinde itibarları, Amerika ve İngiltere'nin Türkiye'yle birlikte bütün ortadoğuda sempatileri yerlere düştü. Amerikan aleyhtarlıkları yükseldi. Bunu ilk defa bir asker dile getirdi. Üstelik onların geleneğinde askerin böyle bir nefs muhasebesi yapma yetkisi de yoktur. Buna rağmen ingiltere genelkurmay başkanı Richard Dannat, "Irak'tan çekilmeliyiz" diye bir çıkış yaptı. Şöyle diyordu " biz, Irak'a davet edilmedik. Başlangıçtaki hoşgörü düşmanlığa dönüştü". Dannat'ın hükümetten sert tepki göreceği beklenirken tam tersine başbakan Tony Blair, aynı fikirde paylaştığını açıklayarak genelkurmay başkanına destek oldu. O kadar da değil... George W. Bush da geçen 3.5 yılın Vietnam savaşına benzediğini kabul etmek zorunda kaldı. "Mutlaka kazanacağız" dedi. Bu mutlaka kazanacağız sözü bile neticeden şüpheyi bütün çıplaklığıyla ortaya koymakta. Çünkü... Demokrasi, adalet, insan hakları ve çağdaş nimetler vaad edilerek girilen Irak'ta her gün 300 kişi ölüyor. Yine başarısızlık itirafında bulunanlardan ABD'nin Irak ordusu sözcüsü Willia Caldwell, son zamanlarda direnişin azalmak yerine yüzde 21 nisbetinde arttığını dile getirmekte. Vaziyet şudur, bugün aradan 3.5 sene geçtikten sonra biz yorumcuların dediğine gelinmiştir. İngiltere genelkurmay başkanı, ABD Irak ordu sözcüsü, ABD başkanı ve İngiltere başbakanı hep birlikte hüsranı kabul ve itiraf etmekteler. Şu vaziyete bakınız.... 3.5 yıl içinde 650 bin Iraklı ölmüştür. Bu sadece ölü. Kayıp, sakat ve cinsi saldırıya uğrayanlar hariç. Verilen sayının yüzde 31'ini koalisyon kuvvetlerinin öldürdüğü kabul edilmektedir. 3 bin de Amerikalı asker hayatından olmuştur. Gelinen şu noktada "koalisyon güçleri" denen efsanenin esamesi kalmadı. BOP unutuldu. Suriye ve Irak konuşulmuyor. Yük, Washington ve Londra'nın üstüne yıkılmış vaziyette. Diğer ufak-tefek işgalcileri ne tanıyan var, ne de onların sesi soluğu çıkmakta. Gelecek seçimleri ingiltere ve ABD iktidarlarının açık ara kaybedecekleri bugünden ilân edilmekte. İngiltere'de muhafazakârlar, Amerikada Demokratlar iş başına gelme hazırlığında. Bush'un elinden gelse Saddam Hüseyn'i hapishaneden çıkartıp gönlünü alarak Irak'ın başına oturtacak. Kim bilir o bile yapılabilir. Çıkartan George Bush olmaz da başka türlü formüller bulunabilir. Bekleyelim, görelim. Ya Saddam Hüseyn'e iadeyi itibar edilir. Veya Türkiye tam anlamıyla devreye girer. Bu Ankara'dan rica edilir. Tahmin dışı hadiseler de hayatın bir parçasıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.