Kerkük'te gösteriler olmakta. "Kerkük, Kerkük Kürdistan'ın kalbi" ve "Kürdistan için federasyon istiyoruz" şeklinde sloganlar atılıyor. En eski Türk şehirlerinden biri olan Kerkük, özerk Kürt bölgesinin dışında. Fakat Kürtler orayı da Kürdistan'a katma gayretindeler. Şehirde Araplar, Türkmenler ve Kürtler yaşıyor. Her unsur, kendinin daha fazla olduğunu ileri sürüyor. Irak rejiminin düşmesinden sonraki bu en büyük nümayiş bir tesadüf eseri değil. Zamanlamaya dikkat!.. Saddam Hüseyin'in kesin olarak devre dışı kalmasından sonraya denk geliyor. Irak eski liderinin Amerikalıların eline geçmesinden bir hafta sonra önce iki aşiret arasında ortak hükümet kurma teşebbüsü açıklandı, sonra bu gösteriler başladı. Bu iki slogan Kürt hedeflerini ortaya koymakta. Biri Kerkük'ün Kürdistan'ın başşehri yapılması diğeri federasyon. Bunlar mümkün mü değil mi? Olma ihtimali, olmama ihtimalinden fazla. Gösterilerde dev Amerikan bayrağı ve Kürt bayrakları taşınıyor. Kürtler Amerika'yı yanlarına aldıktan sonra Ruslar ve diğer dünya devletlerini kazanma yoluna gideceklerdir. Ankara, hakikaten özbe öz Türk şehri olan Kerkük'ün elden çıkmasını nasıl önleyecek? Demeçlerle, sert manşetlerle bu yapılamaz. Federasyonun da önüne geçemez. Irak parçalanmaya doğru gidiyor. Türkiye, artık her türlü hesabını buna göre yapmalı. 10 yıl içinde iki kere fırsat kaçırdı. Önce 1. Körfez Harekâtında Irak'a girmedi. Sonra 2. harekatta yine girmedi. Bilahare girmek istediyse de iş işten geçmişti. Federasyon, öylece kalsa Türkiye'ye bir zararı olmaz. Fakat federasyon bağımsızlığa giden adımdır. Şöyle geriye doğru bakıldığında bir süreçle bugüne gelindiği hatırlanacaktır. Kürtler meclis açtılar, Ankara sert tepki gösterdi. Bayrak astılar sert tepki gösterdi. Şunu yaptılar sert tepki, bunu yaptılar sert tepki. Bir taraf hedefine adım adım giderken diğer taraf, sadece laf üretiyor. O halde bunun sonu ne olacak? Sınırlarımız dışındaki devletin ismi Kürdistan veya Irak olsa bize ne kazandırır ne kaybettirir? Ankara'nın korkusu, güneydoğu. O konuda da gerçekçi olmalı. Bazı militan ruhlular hariç. Kürt asıllı vatandaşlarımızı ellerinden ayaklarından bağlayıp oralara götürseniz durmaz gelirler. Irak parçalanıyor. Özerkliği kurulmamışlık sayarsak Kürdistan şöyle veya böyle kuruluyor. Washington, Ankara'ya ders veriyor. Öyleyse Ankara doğru politikalar üretmeli. Olayları tayin edici olmalı, arkasından giderek bir yere varılmaz. Baştan kaybedildi. Orada yoksunuz. Olmadığınız yerde neyi nasıl durdurur veya değiştirirsiniz? Onun için bırakın artık şu "Irak'ın toprak bütünlüğü" nakaratını. Irak mı kaldı ki toprak bütünlüğü olsun!.. Dış politikamızın a'dan z'ye değişmesi gerekiyor. Kıbrıs'ta kayıp, Kuzey Irak'ta kayıp. Eğer vaktinde doğru politikalar üretseydik, bugün Kürtler, o kocaman Amerikan bayrağı yerine Türk bayrağı taşırlardı. Diktatöre karşı, mallarının canlarının, ırzlarının, hürriyetlerinin garantörü Türkiye olsaydı daha iyi olmaz mıydı?