İran

A -
A +

İran, iki haftadan beri rahatsız. Rejim muhalifi ve taraftarı gençler ayakta. İran, şu günlerde 70'li yıllar Türkiye'sinin manzarasında. Haber verildiğine göre ABD dışarıdan yaptırdığı radyo ve televizyon yayınlarıyla İran'da isyanlar tertiplemekte. Washington, Afganistan, Irak, İran, Sudan ve Libya'yı şer devletler olarak ilân etmiştir. İlk ikisi halledildi. Sırada üçüncüsü var. Tahran sokaklarındaki manzara onun habercisi. Ancak bu defa Bush yönetimi Irak tecrübesinden hareketle farklı bir metot izleyebilir. Irak'taki savaş şekliyle bütün dünyadan tepki almıştı. Yalnız farkın ne olacağı henüz bilinmiyor. Galiba sıcak savaşa girilmeyecek. Tıpkı bizde olduğu gibi "bizim çocuklar" dediği taraftarları eliyle darbe yolunu tercih edecektir. "İran'dan bize ne?" diye bîgâne kalamayız. Humeyni devrimini de batı yaptırdı. O devrimin yapılmasıyla iki kere cereme çektik. Birincisi devrimle birlikte şah taraftarları İran'dan kaçtılar. 1 milyon civarında göç aldık. Bu göçmenler arasında sık sık cinayetler işlendi. İran ajanları komşu bir ülkede bile olsa tehlikeli saydıklarını affetmediler. İkinci husussa yıllar sürdü. İran, bazı sığ Müslümanlar tarafından gerçekten "İslam cumhuriyeti" sanıldı. Rejim ihracı tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Bir ara bize doğru bayağı bir şia rüzgârı estiyse de ülkedeki Sünni mayanın sağlamlığı hürmetine bu tehlike kısa sürede atlatıldı. Doğu komşumuzda bir şeyler olursa yine sıkıntı çekebiliriz. Tekrar kaçanlar olacaktır. Bu defa aksi görüştekiler Türkiye'ye dolar. Hayati soru şudur: Sıcak savaş veya darbe ihtimallerine karşı Ankara ne kadar hazırlıklı? İran konusunda hata yapılmasından kaygılıyız. Çünkü Irak'tan dolayı zımnen özür dileme politikası hissediliyor. Halbuki gönlü alınması gereken Türkiye'ydi. TBMM suç mu işledi? "Güçlü olan haklıdır" mantığı altında ezilmemeliyiz. Müsteşar Uğur Ziyal'in temaslarından İran konusunda kayıtsız şartsız ABD'nin yanında yer almakta olduğumuz intibaı alınmakta. Alt dereceden bir Amerikalı diplomat tekrar "stratejik ortağımız" dedi diye fevkalade bir memnuniyet var. Muhakkak ki bu temaslar lazımdı. Soğukluğun ortadan kalkması da şarttı. İttifak da ortaklık da devam etmeli. Ama hiçbir şey Türkiye'nin uzun vadeli menfaatlerine zarar vermemeli. Biz bir devlet için bir başka devleti yıkan orada darbeler hazırlayan veya bu darbelere destek olan taşeron devlet olamayız. Ortada gerçekler var. Komşularımızdaki her türlü sarsıntıyı aynen hissediyoruz. İran rejimi her ne olursa olsun bizi alakadar etmez. Tâ 1639 Kasrı Şirin andlaşmasından beri hududumuz aynı. Ortada bir ihtilafımız yok. Öylece geçinip gelmişiz. Amerika'yla ilişkilerimizi düzeltirken bu defa da İran'la bozarsak neticede yine hata ederiz. Yakınlaşmakla yaranmak farklıdır. Yaranmak isteyen saygı görmez. Tekrar ediyoruz İran konusunda hata edeceğimize dair ciddi kaygılarımız var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.