Irmaklar denize akar

A -
A +

Muhitimizdeki devletler ırmak, merkezdeki Türkiye deniz gibi. Irmaklar denize akar. Bu bir tabiat kanunudur, önlenemez ve önüne geçilemez. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Suriye ziyaretinde sınır ticareti, serbest ticaret muahedeleri/andlaşmaları imzalandı. Bu cümleden olarak Mısır doğalgazı da Suriye üzerinden Anadolu'ya nakledilip buradan Avrupa'ya satılacakmış. Bu haberi duyup da heyecanlanmamak mümkün değil. Mısır kuzey Afrika'da bir ülkedir. Mısır doğalgazını naklettiğimiz gibi Cezayir, Sudan, Habeşistan vs. gibi diğer Afrika memleketlerinin de gaz yahut başka türlü zenginliklerini de taşıyabiliriz. O halde Suriye'nin Anadolu'nun Arabistan'a açılan kapısı olduğu tezi doğrudur. Mısır doğalgazının da topraklarımıza nakliyle şöyle bir manzara yaşayacağız: Rusya, İran, Mısır doğalgazı, Azerbaycan ve Irak petrolü Türkiye topraklarında buluşmakta. Bunlardan bazılarını iç tüketimde kullanmakta bazılarını pazarlamaktayız. Diğer taraftan Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriyeli muhataplarına kendilerine daha fazla su vereceğimizi de söylemiştir. Bu haber, onlar adına müjdedir. Aslına bakarsanız bu müjdeyi Barış Suyu Projesiyle bütün bölgeye yaymak lazım. İsrail öteden beri Manavgat suyunu istemekte, Suriye, Filistin, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen su sıkıntısı yaşamakta. Acilen Adana veya Gaziantep sınır yahut su şehirleri olmak itibariyle Elazığ veya Diyarbakır'da bir Su Konferansı toplayarak bu projeyi hayata geçirmeli. Biz su dağıtmaktan zevk alan bir kültürdeyiz. Petrol alıp su verelim. Böylece İsrail de Yemen de Anadolu'nun billur gibi suyunu hem içsin hem ziraatta kullansınlar. Bu manzaranın makro plandaki tefsiri şöyledir: Türkiye'nin bir eli doğuda bir eli batıdadır. AB'ye tam üye olmamız diğer devletlerle münasebetlerimizi kesmemiz demek değildir. Onun için Barış Suyu gibi Karadeniz Ekonomik İşbirliği, D-8'ler projeleri de işler hale gelmeli. Suriye ile buzları erittik. Neden Türkiye-Azerbaycan ikilisi olarak Ermenistan'la da buzları eritmeyelim. Ermenistan'ı masaya oturmaya zorlamalıyız. Kürt, Ermeni, Arap meselelerini batıya bıraktıkça bu konular sömürülüp başımıza dert açılmakta. Bizim kompleksimiz yok. Tarihimizle de yüzleşiriz yarınımızla da. Hatamız da sevabımız da bize ait. Fakat karşımızdakilerden de aynı tutumu bekleriz. Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ ihtilafını da İsrail-Filistin ihtilafını da çözecek olan biziz, biz çözmeliyiz. Yarın, Irak çıkmazını düze çıkartacak olan da yine biz olacağız. Buna kimsenin şüphesi olmasın. Ankara, Osmanlı Coğrafyasını daima göz önünde tutmak zorunda. Onun dayanağı, büyük devlet olma imkânı buna bağlı. Balkanlar da Kafkaslar da, Arap dünyası da bu denize akıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.