İşgalci ruh

A -
A +

YÖK başkanı, kurumu adına konuştu. Onlar, konuşunca insan hayretlere düşüyor, kendi kendine sormadan edemiyor, "bu başkan mı, bu üyeler mi üniversitelerimizi yönetmekte?" Evrensel bir başarı gösteremeyen, işe yarar ilim adamlarını ya dışarıya ya piyasaya kaptıran, üniversite önünden boynu bükük ayrılan milyonlarca genç için çare üretemeyen, mezun ettiği insanları çok kere hayatta geçmeyen kuru bir diplomayla uğurlayan, onlara ufuklar veremeyen, ideolojik düşünüp konuşan, halkla bir münasebeti olmayan bir kurumun neyine cumhurbaşkanı, neyine Çankaya? Acaba AK Parti, Erdoğan Teziç'i cumhurbaşkanı adayı gösterseydi, bugün YÖK ne derdi, Teziç, ne yapardı? Şüpheniz mi var? O zaman AK Parti en makbul parti olur, Teziç için de Tayyip Erdoğan en sevgili insan haline gelirdi. Şimdi ise karşı çıkıyorlar. Karşı çıkmak hakları olabilir. Fakat toplantı yeter sayısı için anayasayı çekip sündürmeleri, sloganları gerekçelendirmeleri neyle izah edilebilir? Neredeyse 550 milletvekili mecliste hazır olacak, ölmüş olan üyelerin koltuğuna onların mirasçıları oturacak gibi abeslikler peşindeler. Bu katmerli cehaleti bir kısım hukuk hokkabazı anayasa okutsal kişileri de yapmakta. Bu kadar taassup çok fazla... Mantığa bakınız, aynı insan, başbakan sıfatıyla icranın başında bulununca zararı olmayacak, daha ziyade sembolik bir yer olan Çankaya'ya çıkınca, devlet, cumhuriyet, rejim her şey tehlikeye girecek, Türkiye Cumhuriyeti tek lahzada Titanic gibi batacak. Eğer bunlar dünya standartlarında ilim adamı olsalardı devletin, milletin âli menfaati için Recep Tayyip Erdoğan'la konuşur, başbakanlıkta kalması için rica ederlerdi. Türkiye'nin menfaati sayın Erdoğan'ın yerinde kalmasını emrediyor. Menfaatimiz sayın Gül'ün de dışişlerinden ayrılmamasını gerektiriyor. Muhalefet liderinin konuşmalarına aldırış etmemek mümkün. Bir kısım STK'ların 23 Nisan provalarına da hoş görüyle bakabilirsiniz. Köpek sevgisi insan sevgilerini aşmış yazıcılar da mühim değil, saldırmak huyları. Fakat 27 Mayıs mantığından, 27 Mayıs kışkırtmalarından kurtulamayanlara, darbe düşleriyle döşlerini yumruklayanlara ne demeli? Bunlar, milletin vergileri ile idameyi hayat etseler, bu sayede şatafatlar içinde olsalar bile her alanda bu millete, onun temsilcilerine, seçtiklerine, değerlerine tepeden bakmakta, hor görmekteler... Buna ne hakları var? Kendine güvenen cübbesini çıkartır, üniversitenin sırça köşkünden de çıkar mücadelesini politik alanda verir. Bir işgalci ruh, bir azınlık bitme çırpınışında. Ne var ki korkunun ecele faydası yok. Türkler idareye el koymuştur. Beyaz Türkler, zavallı beyaz Türkler..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.