İslam ve terör

Fransızca bir isim olan terör kelimesini sözlük, "yıldırma, korkutma" şeklinde izah etmekte. Osmanlı Türkçe'sindeki karşılığı "tedhiş". Kısaca "dehşet salma" denebilir. Son zamanlardaki anlaşılır karşılığı ile "kişi veya grupların silah kullanarak maksatlarına varmak için yaptıkları silahlı eylem". Terör 19. asrın sonlarında ideolojilerin giderek kuvvetlenmesiyle ortaya çıkmış ve 20. yüzyılın bilhassa ikinci yarısı, en fazla da son çeyreğinde insanlığı en fazla meşgul eden hadiseye dönüşmüştür. 1, 1.5 asır içinde dünyanın terör yüzünden verdiği kayıp milyonları bulmaktadır. Son senelerde kavramda bir çarpıtma yaşandığı müşahede olunmakta. İslam dini ile terör yan yana telaffuz ediliyor. Bu tarif artık batının sokaklarında dolaşan sıradan bir çok insan için fikri sabittir. O yüzden İslami kimlikle gördükleri herkesi "öteki" olarak kabul ederek düşman konumunda düşünmekte ve türlü tacizlere baş vurmaktadırlar. Bu yakıştırma, bu anlayış İslamiyet'e iftiradır. İslamiyet terörü kabul etmez. Dinimizde teklif vardır. Fakat zorlama yoktur. İnsanları keserek, öldürerek, mallarına, canlarına saldırarak İslamiyet yayılmaz. İlk çıktığı günden bu güne kadar hiç bir zaman da böyle yayılmamıştır. İslamiyet, acıma, merhamet, adalet ve hakkaniyet dinidir. Neticede herkes Allah'ın kulu. Kimsenin inanç, ırk veya kültür farkından dolayı Allah'ın bir başka kuluna zulmetme hakkı yoktur. Hangi sebeple olursa olsun işkence yasak. Keza çocuk, kadın, yaşlı ve sivillere karşı işlenmesinin akıllardan geçmesi bile ihtimal dahilinde değil. Vatan müdafaasında dahi hukuktan şaşmamak şartı var. O zaman bile teröre, yer yok. İşkence zaten Müslümanın lügatinde yer almaz. Kalp kırmaya, gönül yıkmaya izin vermeyen bir dinin teröre müsamaha etmesi mümkün mü? Kul hakkı, İslamiyet'in önemli müesseselerinden biri. Kalp kırmamak, ve kul hakkı yememek her müminin azami dikkat ettiği hususlardır. Eğer böyle olmasaydı İslamiyet 15 asır yaşamazdı. İslamiyet'e dayanan nice devletler asırlar boyu ayakta kalmazdı. İslamiyet, güzel ahlakla yayılmıştır. Güzel ahlakın kaynağı Sevgili Peygamberimizdir -aleyhisselam-. "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim". Buyurmakta. İnsanlık bugün medeniyette kavuştuğu bir çok imkânı İslamiyet sayesinde elde etmiştir. Bunlar tıptan devlet yönetimine, matematikten mimarlığa kadar bir çok alanda sayılabilir. İslam medeniyeti, dünya medeniyetinin temel unsurlarındandır. İslamiyet'le terörü yan yana göstermek büyük haksızlık. İslamiyet'le bu dine mensup radikalleri eşit göstermek de haksızlık. Kaldı ki o radikallerin doğuşuna da batının ölçü ve adalet tanımazlığı yol açmaktadır. Parayı tanrılaştıran batı ona giden her yolu mubah saymaktadır. İdeolojiyi batı, insanlığın başına dert etti. Kapitalizmi keza öyle. İslami terör, yalanların en büyüğüdür. Batının bu yalanlara sığınmak yerine nerde hata ettiğine dair kendini ciddi biçimde sorgulaması lazım.