İtalyan La Stampa gazetesinin yazdığına göre İsrail emekli subayları, ziraat mühendisi, tarım uzmanı gibi unvanlarla özerk Kürdistan'dalar. La Stampa haberini İsrail'in Yediot Ahronot gazetesine dayandırmakta. Habere göre "onlarca" emekli Yahudi subay Kuzey Irak'ta Kürt subayları yetiştirmektedir. Subaylarla Kürt yetkilileri Deny Yaton tanıştırmıştır. Bu kişi, eski bir MOSSAD başkanı. Halen de İşçi Partisi milletvekili. Verilen bilgiye göre İsrailli emekli subaylar "Z" bölgesi denen gizli bir bölgeye yerleşmiştir. Burada Kürt askerleri teröre karşı eğitmektedirler. Koordinasyonu el'an Yatom ismindeki şirketin ortaklarından İsrailli iş adamı Shlomy Michaels devam ettirmektedir. Haber, İsrail savunma bakanlığı tarafından tekzip ediliyor. Yalanlama haberini de La Stampa vermekte. Ancak bu tekzip aynı zamanda doğrulama. Tekzipte bundan bir kaç ay evvel "Z" bölgesinin bir hava taarruzuna maruz kalma ihtimali ortaya çıkınca bölgenin boşaltıldığı ve yahudi askerlerin oraya gitmelerinin yasaklandığı ileri sürülüyor. Demek ki bir dönem orada oldukları resmen kabul edilmekte. Şimdi de orada olduklarını inkârdan daha tabii ne olabilir? Hadise, izaha muhtaç olmayacak kadar açıktır. Burada, İsrail'e, Yahudi'lere diyecek hiçbir şey yok. Yaşadığı bölgede var olmanın, devlet gibi devlet olmanın şartlarını yerine getirmekteler. Belli ki adım adım sona yaklaşan özerk, muhtar Kürdistan İsrail'den yardım talep etmiştir. Veya İsrail böyle bir teklif götürmüştür. Tarım uzmanı, mühendis vs. göstermelik sözler. Elbette aralarında genç emekliler olabilir. Ama görüldüğü gibi hadisenin içinde MOSSAD vardır. Bu mesele, İsrail'in müstakbel emniyetini teminat altına alma çalışmalarından biridir, Kürtleri şimdiden minnettar bırakma operasyonudur. Şüphesiz ki Irak'ın işgali yalnızca nükleer silah mevcudiyetinden dolayı değildi. İsrail için tehdit oluşturan Saddam Hüseyin rejimini yıkmak temel hedeflerdendi. İran'ın, Suriye'nin kılıç altında tutulması da bundan. Buradan Türkiye'nin çıkartması gereken dersler vardır. Türkiye İsrail'le iyi geçinmekte. Buna karşılık Irak Kürt yönetimiyle zaman zaman sıkıntılar doğuyor. Bu sıkıntıları bertaraf ederek iyi diyalog ve iyi münasebetleri kurmanın yoluna bakmalıyız. Kürt kardeşlerimizi Yahudi devletine muhtaç duruma düşürmek takdir edilecek bir netice değildir. Bu itibarla Kuzey Irak'a hava seferi başlatmamız yerinde olmuştur. Türk müteahhitleri bu bölgeyi de imar etmeli. Kürtlerin de dikkatli olmaları icap eder. Mossad'tan yardım alarak asker yetiştirmek kime karşı? Bunlar boşa çabalar. Bölgeden bir gün ABD gideceği gibi Yahudi subaylar da kalmayacaklar. Zaten resmen orada olmadıklarını dile getirmekteler. Onun için Kürtlerin de Türklere karşı sevgilerini eksiltmemeleri gerekir. Türklerle Kürtler meseleyi geniş çapta değerlendirmeli. Geçmiş dönemlerde sıkça haber yapıldı. O haber şuydu "İsrail, paravan isimlerle GAP bölgesinden toprak almakta". GAP'tan arazi alan veya alma niyeti taşıyan insanlar Kuzey Irak'tan almaz mı? O zaman ortaya tamamlanmış bir logo çıkmıyor mu? Hani eski bir masal vardır... İsrail'e mal edilir. Nil'den Fırat'a Büyük İsrail. Yüz yıl evvel de İsrail'in kurulması bir masaldı. Eğer, Kürt-Türk, Arap-Kürt vs diye bir birbirinize düşerseniz belki yüz yıl sonra da o masal hakikat olur. O zaman bölgede bugünün Filistin olabilirsiniz. Her Müslüman unsur kendi sorumluluğunu bilmeli. Dün Osmanlıya silah çekerek İngilizlerle saf birliği yapmış kavimler, bugün ne kadar pişmanlar. Aynı pişmanlığı yarın da Kürtler yaşamasın. Dostunu seçemeyen devlet olamaz. Bir bayrak, bir marş, göğüs nişanları, tören yürüyüşleriyle devlet olunmaz.