İstanbul

A -
A +

Türkiye nüfusunun dörtte biri İstanbul'da. Bu göç seyrine göre daha da artacağa benziyor. Dolayısıyla İstanbul'un işleri herhalde bitmez. Bütün Marmara bölgesi İstanbullaşıyor. Bu dahi bir zaman sonra yetmeyebilir. Tabiatıyla insan, doğduğu yeri bırakıp doyduğu yere doğru gidiyor. Köyler şehirlere, şehirler İstanbul'a akmakta. İstanbul, dün cazibe merkeziydi, bugün cazibe merkezi, yarın da cazibe merkezi olmaya devam edecek. Esasında mevzubahis olan cazibe Anadolu'dan da ibaret değil. Türkiye'nin hitap ettiği bütün havzanın merkezi. Dikkat çekecek sayıda bir zenci nüfus İstanbul'da dolaşıyor. Ayrıca, Rus var, Ukraynalı var, Orta Asyalı, Balkanlı, Kafkaslı var, Avrupalı var, Uzak Doğulu var. Hayli kaçak işçi çalışıyor. Bunların birçoğu zamanla İstanbullu olacak. Başka unsurlar da İstanbul'a taşındı. Dünkü İstanbul'da hayal edilemeyecek sayıdaki Caferi bugün İstanbul'u yurt tuttu. İstanbul, her yıl bir Sivas kadar büyümekte. Bu meşhur bir sözdür. Fakat galiba eskidi. Şimdi çok daha fazla büyüyor olmalı. İstanbul, hem yurt içinden hem yurt dışından göçler almakta. Artık ABD'ye gidenler de fırsatını bulunca geri geliyorlar. Düne kadar sadece yurt içi göçler olurdu. O zaman vize çare diye düşünülebilirdi. Belki yine düşünülebilir. Ama, yurt dışından gelenler için nasıl bir vize uygulanacak? Hakikaten bir ciddi problemle karşı karşıyayız. İstanbul, dev yatırımları yutuyor. Arkasından koşmak, yetişmek mümkün değil. İç-dış göçler, yerli-yabancı turistlerle İstanbul resmi nüfusun çok üstünde. Dile getirdiğimiz halin İstanbul'un asayiş düzeninde çok kötü bir etkisi görülmekte. Ne yapılacak, nasıl bir tedbir alınacak ki bir yerde frene basılmış olsun? Dikkatlerden kaçmamıştır. İstanbul'un tamamı artık büyük şehir. Bu karar ve tatbikat iyi oldu. Ancak, İstanbul'u değişik vilayetlere bölmek yanlış olur. Kimsenin aklından geçmemeli. İstanbul, Anadolu ve Avrupa yakasından meydana gelen bir yapıdadır, hep de öyle kalması gerekir. Zaten bütün Marmara bölgesi İstanbullaşırken, İstanbul'u ayrı idari birimlere taksim etmek nafile bir çaredir. Evvela iç göç engellenmeli. O da herkesi doğduğu yerde tutmakla mümkün olabilir. Köyler boşaldı. Şebeke suyu, elektriği, yolu mektebi olduğu halde dört tane yaşlıdan başka kimsenin kalmadığı köylerin ne olacağı ayrı problerm. Bazı şehirlerde nüfus gerliyor. İstanbul, büyüdükçe büyüyor. Büyüyen bir metropolün dertleri de tabiatıyla büyümekte. Şair Nedim, İstanbul'u "Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedadır" diye tarif ediyordu. Yirminci asır topyekun şanssızlığımız oldu. Savaşlar, her bakımdan İstanbul'u da vurdu. İstanbul, yirmi yıla yakın bir zamandır eski güzelliğini yakalama peşinde. Şunu kabul etmeli ki bu güzellik burada dururken İstanbul hep cazibe merkezi olacaktır. Göç önlenemez. Sıfırlanamaz. Hiç değilse makul sınırlarda kalsa.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.