İstanbul'a kim başkan olacak?

A -
A +

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, mahalli seçim startını İstanbul'da verdi. O halde günün sorusu şudur: "İstanbul'a kim başkan olacak?" Seçimlere daha 4-5 aylık bir zaman varsa da örtülü bir yarış yaşanıyor. Yarış her tarafta olsa bile en önemlisi İstanbul'da. İstanbul söz konusu olunca da mevcut başkan Gürtuna akla gelmekte. Merak edilen sorular şunlar: "AK Parti, Gürtuna'yı alacak mı, almazsa Gürtuna, bağımsız aday veya bir başka partinin adayı olur mu?" Ali Müfit Gürtuna'nın AK Parti'ye girmesi veya girmemesi AK Parti, ondan da önce Recep Tayyip Erdoğan adına bir imtihandır. "Erdoğan'a kalsa Gürtuna'yı partiye davet edecek, deniyor, ne var ki bazı partililer Ali Müfit Beye karşı soğuk davranmaktalar." Şayet Başbakan ağırlığını kullanarak eski arkadaşını partisine davet ederse en kuvvetli aday Ali Müfit Gürtuna olur. Çünkü Ali Müfit Gürtuna, hemen her kesim İstanbul'lu tarafından sevilmektedir. Bir kere daha seçilirse yarım kalmış projelerini ikmal fırsatı bulur. Şayet AK Parti "gel" demezse bu defa Gürtuna için imtihan başlar. O takdirde önüne üç yol çıkacaktır. Aday olmamak, bağımsız kalıp bir partiden aday olmak veya bir başka partiye geçmek. Bağımsız aday olursa İstanbul'lu seçmen zorlanacak, oylar bölünecek bir başka partinin şansı çok artacaktır. Bir partiden aday olursa ne olur? O zaman şanslar eşitlenir, AK Parti'nin İstanbul kalesini kaybetme ihtimali büyür. Peki, AK Parti, Ali Müfit Gürtuna'yı aday göstermezse adayı kim olacaktır? Bunlardan bazı isimler zaman zaman gündeme geliyor, bazısı ise hiç konuşulmamakta. Konuşulan isimler, Veysel Eroğlu, Kadir Topbaş, Cüneyd Zapsu. Üç isim de mümkün, ancak olanca liyakatine rağmen Başbakanın Veysel Eroğlu'nu devletin mühim bir uzvu olan DSİ Genel Müdürlüğünden alıp mahalli idareye nakletme ihtimali biraz zayıf. İstanbul'u çok iyi tanımasına, bu şehre hizmetleri olmasına rağmen başbakanın Gürtuna'yla hesaplaşması gibi nâhoş bir anlaşılmaya da yol açabileceğinden düşünülmeyebilir. Kadir Topbaş, İstanbul'daki her din, kültür ve çevreden insanın kalbini kazanmış bir belediyeci. Beyoğlu ilçesine değerli hizmetleri var, İstanbul'a da muvaffakiyetle hizmet edebilir. Cüneyd Zapsu'ya gelince. Cüneyd Bey, anadan-atadan mümtaz bir ailenin çocuğu. Doğuyu-batıyı iyi bilen bir isim. Aday olur mu bilinmez. Şayet aday olursa Tayyip Erdoğan, O'nu kırmaz. Birçok kimsenin yanından kaçtığı veya muhalefet ettiği dönemlerde Zapsu, Erdoğan'ın yolunu açıyordu. Tayyip Bey, Cüneyd Zapsu'nun kendisini iç ve dış etkili güçlere kabul ettirmekteki hizmetini unutmayacaktır. Buna rağmen belediye başkanlığından ziyade belki O'nu ilerde kabinede değerlendirebilir. Veya en başta kabineye almadığına göre bugün için saklamış da olabilir. Bunlar, konuşulan isimler. Bir de konuşan isim var, Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya. Açık açık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip bir isim. Hem tatbikata, hem nazariyata hakim bir başkan. Mahalli yönetimler konusunda kitapları mevcut. AK Parti'nin son olarak dile getirdiği Kamu Yönetimi Kanun Taslağı'nı televizyonların canlı yayınlarına çıkarak millete izah eden gayretli bir parti sözcüsü. Pendik'i taşralıktan çıkartıp merkez şehri yapmıştır. Belediyecilikteki bilgi birikimini daha geniş kitlelerle paylaşma idealinde. Bir de ne konuşulan ne de konuşan isim var. "Reis kimi seçeceğini bilir" diyen bu kimse, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç. Bu başkandan evvel Eyüp Sultan ilçesi harabeye dönmüştü. Gençt'en sonraysa bugünkü güzelliğine kavuştu. Ahmet Genç de hiç şüphesiz ki bu yazıda ismi geçen diğerleri gibi İstanbul Belediye Başkanlığını dirayetle yapacak olanlardan biri... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk defa İstanbul Belediye Başkanlığına seçildiğinde bir gün gelip kendisinin başbakan olacağını, yerine de adaylardan birini seçeceğini tahmin edemezdi. Erdoğan'ın işi kolay değil. Ortada değerli kişiler var. Bu noktada sevinçli olmalıyız. Şundan dolayı, hep demişizdir, bizden evvelkiler de akranlarımız da dediler. "En büyük derdimiz kahtı rical". Evet, iki asırdır yetişmiş insan sıkıntısı içindeydik. Şu tablo ise İstanbul gibi bir dünya metropolüne başkan seçme meselesinde zenginlik içinde olduğumuzu gösteriyor. O halde şu tesbit doğrudur, mahalli idareler, giderek okullaşıyor. Buralardan devlet ve hükümet kadrolarına adam yetişiyor. Son söz... Kim kazanırsa kazansın ama mutlaka İstanbul kazansın. İstanbul Türkiye'nin kalbidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.