Bu sorunun cevabı "hiç"tir. Hiçbir Türk ailesinde saçında tek tel siyah kalmamış bir dede, 20'li yaşlarını süren torunuyla hele hele kız torunuyla rakı içmez. İşte Türk ailesi bu yapıda olduğu için bazı Türk dizilerinde saçında tek tel siyah kalmamış bit pazarlık artist döküntüleriyle şöhret muhterisi bazı kızlar dede torun rollerinde masaya oturmuş karşılıklı bardak bardak rakı devirmekteler. Sorumlu sadece o bayat artistle taze aktris adayından ibaret değil. Yönetmen, yapımcı, yönetim kademeleri ve patronaj makamı da sorumlu. Özelleştirme siyasetini yeniden masaya yatırmak şart oldu. Özelleşmek, serbestleşmek, liberalleşmek, özgürleşmek, başı boş hale gelmek, çığırından çıkmak dejenere olmak, bir avuç doymak bilmez sermayedarın hizmetine girmek olmak değil. Hadi diyelim ki böyle bir mesele teraziye vurulurken din, imân, Allah, Peygamber, helal-haram demek laikliğe aykırıdır. Değil ama bir ân için keskin laikçilerin bu demagojilerine katılalım. Kanunların sıraladığı "genel ahlak", "kamu düzeni", "ailenin korunması", çocuk ve genç nüfusun himayesi" gibi âmir hükümler nerede, savcılar nerede, RTÜK nerede? Bu milleti bozmak, kendisi olmaktan çıkartmak için her fırsat kullanılmakta. Artık "ben vatan sağ olsun" demem diyen analar çıkıyorsa "ben oğlumu Lübnan'a göndermem" diyen babalar görüyorsanız bundan. Çocuğun ordu evinde askerlik yapsaydı iyiydi. Başı örtülü ana, "beni bir çok yere sokmuyor, ama oğlumu kurşuna karşı sürüyorsunuz" diyor mu? Hayır. O, olanca vakarıyla "vatan sağ olsun" , sakallı kocası ise "iki oğlum daha var, onlar da vatana feda olsun" diyor. Sigara için savaş açılmış vaziyette. Sigara çok kötü. Katil adayı olduğu paketlerde yazmakta. Ya alkol, bela sebebi. Buna rağmen alkole dokunan yok. Halbuki cinayetler, kazalar, ırza geçmeler, boşanmalar vs hep alkol yüzünden. Sevgili Peygamberimiz -sallallahü aleyhi ve selem- "içki bütün kötülüklerin anasıdır" buyuruyorlar. Sigarayla alkolün zararları kıyas bile edilemez. Sigara içene, bira, şarap rakı ve bütünüyle alkollü içecekler topluma zarar vermekte. Filmlerde en evvel erkek oyuncular içer gösterildi. Sahneye daha sonra kadınlar ilave edildi. Bu devirdeyse baba-oğul da değil, dede torun karşılıklı kafa çekmekte. Bu tesadüf olabilir mi? Edep, haya, iffet, utanma duygu, aile, millet ve devlet olarak bizi ayakta tutan ne varsa bunları yıkmak için her şey yapılıyor. Öncekilerle şehîdlik inkârına kadar gelindi. Bundan sonra daha beterine, daha felaket manzaralara hazır olunuz. Ak saçlı dedesiyle ekranlarda kadeh yarıştıran nesillerden ne Türk, ne Müslüman, ne aile reisi, ne ana olur. En hızlı çoğalan rakı fabrikaları farkında mısınız? Petrol istasyonunda rakı ve prezervatif satılan bir Türkiye var ortada. Bu AB daha neden korkuyor ki... Çarşaf çarşaf rakı reklamlarını, bu dizileri görmüyorlar mı?