Kadının kıymetini bilmek

A -
A +

Anneler Günü, Kadınlar Günü, Babalar Günü... vs. Bu günlere "bir gün için mi kıymet bileceğiz?" diye bakmak mümkünse de öyle bakmamalı. Bir gün dahi olsa kıymet bilmek hiç bilmemekten iyidir. Bu şekilde bir fikir ortaya konduğunda bu defa da haklı bir itiraz gelir: "Zaten bir gün kıymet bilenler, diğer günlerde de kıymet bilenlerdir." Kadın, yalancı, parlak, prizmatik kelimelerle kandırıldı. Eşitlik gibi, özgürlük gibi. Kadın hiç bu kadar sömürülmemişti. Bir kısım kadınlar cinsel meta haline geldi. Müşterek mal oldu. Varılan nokta dehşet vericidir. Bu noktaya kadını kadın yapan değerlere, gün 24 saat, 365 gün saldırılarak varıldı. Namus, iffet, alay mevzuu yapıldı. Nikâh lüzumsuz sayıldı. Kadının podyumlarda, sahnelerde sadece cinsel araç olarak görülüp ekonomilere rant aracı olarak monte edilmesi modern kölelik sistemidir. Milletlerin temeli aile, ailede de kadındır. "Dış güçler" denilenlerle onların yerli uzantılarının bütün hesap-kitabı kadını tahriptir. Bu sebeple genç kızlar üzerine çalışıyorlar. Ekran ve sayfa ürünleri buna dair. Çağdaşlık, uygarlık ve özgürlük yalanlarıyla kadın kendinden çalındı. Bir cemiyet hedefe alınınca sadece ekonomik olarak yıkmıyorlar. Psikolojik ve ahlaken de yıkılmakta. Ne hallere geldiğimizin en iyi göstergesi televizyonlardaki kadın programları. Bunlar çürümüşlüğe ayna tutmakta, alarm zilleri çalmaktadır. O programlara beş dakika bakmak her şeyi anlamaya kâfi geliyor. Kadın bizim medeniyetimizde, tarihimizde, hayatımızda, şehrimizde, mahallemizde ailemizde kıymetliydi. O kıymetli kadın mahvedildi. Bugün kadın çoğunlukla ezilmekte. Kocasıyla birlikte iş için evden çıkan kadın, eve gelince ikinci mesaisine başlıyor. Erkek yatıp uzanırken kadın, gece yarılarına kadar yemek, ev düzeni, çocuk ve diğer işlerle uğraşmakta. Hafta sonları da daha ağır işlerle geçiyor. Bugün kadın her zamandan fazla şiddete maruz. Dün en azından boşanmalar yoktu. Şimdi boşanmalar korkutucu şekilde artmakta. Fuhuş, kumar, uyuşturucu tehlikeli boyutlarda. Tek tek saymaya gerek yok. Tehlike büyük, fakat reçete yanlış yerlerde aranıyor. Kadına en büyük değeri onu yoktan var eden yüce Allah vermiştir. İslamiyet kadını aziz tuttu. Dinimizden, tarihimizden, güzel âdetlerimizden uzaklaştıkça kadın da kaybetti, erkek de kaybetti, sosyal ve milli hayatımız da kaybetti. Halbuki bunlar bizim sigortamızdı. Şehirleşme, dünyaya açılma, iletişim, basın-yayın aynı zamanda yıkımlar da getirdi. Kimse gerçek dışı konuşmasın, kimse tozpembe tablolar çizmesin. Kadın istismar edildi, eşya gibi kullanıldı ve kullanılmakta. Bu tanıtımlar, bu şovlar, bu defileler, bu şöhret hastalığı, bu çıkmalar, bu ayakkabı değiştirir gibi sevgili değiştirmeler, bu partner hayatları, nikâhsız yaşamanın yaygınlaşması çok şeyi alıp götürüyor, kadını, insan ömürlerini, aileleri mahvediyor. Kadın üzerinden vuruyorlar. Aletler, parlak cilalı. Kadın vuruldukça ahlak vuruluyor, annelik vuruluyor, eşlik vuruluyor, çocuklar vuruluyor. Birileri bizimle çok fena oynamaktalar. Kadının kıymetini bilen bir cemiyet, her değerinin kıymetini bilmiş olur. Kadın kurtulursa istikbalimiz kurtulur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.