Kahraman meçhul çocuk

A -
A +

İnsan, şu sosyal ve ahlaki çöküntü karşısında bir ân için her şey bitti mi? diye sormaktan kendini alamıyor. İhtiras, bencillik duyguları almış başını gitmiş. Bir tarafta açlar, yoksullar, bir tarafta yılbaşı çılgınları. Kimsenin kimseyi düşündüğü yok. Ama, bir mektup, kahramanlar soyunun bugün de devam ettiğini gözler önüne serdi. Mektuptan artık haberdar olmalısınız. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinden bir yiğit yavru, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'e bir mektup yazıyor. Mektupta bin lira vardır. Çocuk bu parayı Pakistanlı depremzedelere yardım için göndermiştir. Mektubu bir kere daha okuyalım: -Ben fakir bir evin oğluyum. Babam yok, annem hasta. İki milyon ekmek paramız vardı. Bunun size bir milyonunu gönderiyorum. Çünkü ben bugün çöpten ekmek buldum. Akşam iftarı onunla yapacağız. Bu bir milyon lira ile depremdeki çocuklara ekmek alın. Bu para helaldir. Pul parası da vereceğim için paranın hepsini gönderemedim. Özür dilerim. Kahraman ne ismini yazmış, ne adresini ne okulunu. Türkçe bilen Pervez Müşerref mektubu okuyunca ağlamış. Talimatıyla Türkiye'den bir çocuğun yazdıkları Pakistan devlet başkanlığı sitesinde yayınlanmaya başlamış. Mektubu şöylece tahlil edebiliriz... Bu çocuk, Bedir, Çanakkale, İstiklal Harbi kahramanlarının torunu olduğunu isbat eden bir ruh asaletine sahiptir. Karakteri gereği kendini saklayacak kadar olgundur. Halbuki babası vefat etmiş, annesi hasta bir çocuktur. Hepsi hepsi iki milyon liraları vardır. Günlerden ramazandır. Bu para ekmek paralarıdır. Belki de fırına giderken çöpte bir ekmek bulmuştur. O akşamki ekmek ihtiyaçları karşılandığı düşüncesiyle o ân fırın yerine postane yolunu tutmuş ve malum mektubu kaleme almıştır. Meçhul kahraman çocuk muhtemelen 5. veya 6. sınıfta gibi görünüyor. Bu çocuk, o şartlarda oruç tutmaktadır. Bu çocuk, babasızken ve çöpten ekmek toplayacak kadar da yoksulken aynı ümmetin dünyanın öbür ucundaki mensuplarının derdiyle hemdert olarak varlığını paylaşmaktadır. Hükümetten ricamızdır: Bu kahraman çocuk, ne yapıp ederek bulunsun. El yazısından anlaşıldığı gibi mimar olma kabiliyetine sahiptir. Belki zelzeleye ilgi duymasında yıkılan binaların o kabiliyetine tesirinin de payı vardır. Kendisi bulunsun, annesinin tedavisi yapılsın. Bu pırlanta ruhlu çocuk, Türkiye'nin en iyi okulu her neresi ise oraya verilsin. Mümkündür ki istikbalde dünya çapında bir mimar kazanacağız. Tavşanlı Belediyesi, bu çocuğun adını okuduğu okula versin Kütahya Belediyesi, en büyük iki caddeden birine çocuğun babasının diğerine annesinin adını versin. Bu haslette evlat yetiştiren anne babalar için ne yapılsa azdır. Perviz Müşerref'e de teşekkür etmeliyiz. Şayet o mektubu yayınlamasaydı nereden haberdar olacaktık? Türkiye'den insan manzaralarına bakınız: Bir tarafta tinerci çocuklar. Bir tarafta çöpten ekmek toplayanlar. Bir tarafta bu milletle hiçbir alâkası kalmamış dejenere tipler. Bir tarafta bütün serveti olan iki milyonunun yarısını paylaşacak kadar cömert ve daha fazlasını veremediği için özür dileyecek kadar asil çocuklar. * Pakistan'da kış burayla mukayese olmaz. Kış ve Kurban Bayramı. Ve yeni yıl. Ve yeni yılda su gibi para harcayanlar. Peki, siz ne yapacaksınız Pakistanlı evsizler, barksızlar için, yoksullar açlar, çıplaklar için? Dünya Pakistan'a duyarsız. Siz de mi hissizsiniz? Şu kahraman çocuğun yazdıklarını okuyup da hâlâ taş gibi hislerle etrafına bakanlara yazıklar olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.