Yeşili alem edinmiş unvanını, çayını ve Sarıkamış'taki kahramanlığından haberdar olduğumuz Güneysu ilçesi dışında maalesef pek fazla bir tarafını bilmediğimiz Rize'ye akşamın koyuluğunda girdik. Aslında bu ziyareti eski vali Kasım Esen zamanında kararlaştırmıştık.Yeni vali Zekeriya Şarbak'ın görev döneminde nasip oldu. Vali Beye 10 dakika kadar bir tebrik ziyaretinde bulunduk. O zaman zarfında yanımızda birkaç işi ânında halletmesini beğendik. Rize, çözüm üreten bir güzel valiye daha kavuşmuştu. Henüz yeni geldiği için başı kalabalıktı. Bekleyen dertli insan çoktu. Bu yüzden müsaade isteyip bir türlü o çok içten dâvetine icabet edemediğimiz Ekrem Yüce'ye gittik. Çaykur genel müdürünün aslında gönlü yüce. Zarif, işine vakıf çalışkan bir insan. Basın müşaviri, âdeta gazeteci doğmuş Bayram Ali Kavalcı'yı da çağırdı akşam yemeğini birlikte yedik. 14 bin kişinin çalıştığı, 50'den fazla fabrikaya sahip bu kuruma dair yeni projeler üzerinde konuştuk. Sonra bizi Bayraktepe'deki Çaykur misafirhanesinde ağırladı. O arada Türkiye gazetesi Rize temsilcisi Metin Güneş de aramıza katılmıştı. Metin Güneş, maden mühendisi. Ama asıl gönül madeni işliyor. Siyasette de önü açık. O gecenin sabahında Rize'yi gördük. Rize, Trabzon, buralar Antalya'ya benziyor. Akdeniz ve Karadeniz aynı güzelliğin iki ayrı kıyısı. Öğlene kadar yazımız sürdü. Obama'ya ümitleri kırmaması için Rize'den seslendik. Öğleden sonra Türkiye gazetesi temsilciliğine gittik. Çalışan arkadaşlarımız maşallah aslan parçası gibi. Bu insanlara kriz vs. dayanmaz. Oradan Metin Güneş ve Bayram Ali Kavalcı'yla birlikte Trabzon yoluna düştük. Can okuyucularımız Dr. Adnan Günnar, Yusuf Yazıcının da iştirakiyle Trabzon'un belediye başkan adayı, adam gibi adam Dr. Orhan Gümrükçüoğlu'yla akşam sohbet sofrasını paylaştık. Sağlık Bakanlığı müsteşarı sayın Gümrükçüoğlu Trabzon'a dair devâsâ projelerini anlattı biz dinledik. Trabzon, bir parlak geleceğe hazırlanıyor...