Kıbrıs harekâtından bu yana en ciddi karar

A -
A +

Askere "hazır ol!" emri verilmiştir. Ordu hazırlığını yaparken hükümet de meclisten tezkereyi çıkartmakta. Kanunen yapılması gereken işlemler tamamlanıyor. TSK bir süreden beri bu emri bekliyordu. Hükümet, meseleyi ABD ve Irak'la birlikte çözmek için her yolu denedi. Ağır kamuoyu baskısına rağmen ele silah almamak için direndi. 6 ay evvel yine arka arkaya şehit tabutları gelip de sınırı geçme irademiz kararlı bir şekilde ortaya konunca Washington devreye girerek kesin bir dille problemi çözeceğini ifade edince geri durduk. Bu vesileyle ölü doğan bir de terörle mücadele koordinasyonluğu kurulmuştu. Sadece havanda su dövüldü ve bitti. İki hafta evvel de Amerika'nın dışişleri sekreteri Rice, PKK'yı Kuzey Irak'tan kazıyacaklarına dair toz pembe laflar etti. Fakat vaziyet ortada... Bir günde iki düzine şehit vermekteyiz. Bu yüzden 70 milyon ayakta. Amerikan ve Avrupa basını her zamanki gibi meseleyi çarpıtmakta. "Generaller hükümete baskı yaptılar" diyor. Asıl baskı halktan geldi. Hiç Türk gazetelerinin manşetlerini, sokaklarımızı görmediler mi? Artık bu bir haysiyet meselesidir. Onun için Başbakan Tayyip Erdoğan: -Meşru müdafaa hakkımız doğmuştur, paraysa para, girmekse girmek! dedi ve tezkerenin çıkacağı haberini verdi. Artık Kuzey Irak'a girileceği kesindir. Ancak ne zaman, nasıl, kimlere karşı, nereye kadar girileceği devletin bileceği iştir. Açalım... Zamanlama mühim. Vur kaç yapmaktalar. Şimdi hainler de biliyor ki Türk Ordusu gelecek. Oturup beklemeyecekler. Kaçacakları, saklanacakları kesin. Harekât zamanı çok mühim. Ama şunu unutmamalı. Harekât demek sadece terörist öldürmek demek değil. Mevzi kazanmak, tutulacak yerleri ele geçirmek ondan daha önemli. Nasıl girileceğine gelince... Herhalde evvela yoğun şekilde hava harekâtı yapılır, bunu topçu bombardımanı takip eder, sonra piyade devreye girer. Doğunun ağır kış şartları başlamadan hiç umulmadık bir sabah, "Kuzey Irak'a girdik!" haberiyle uyanabiliriz. Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır ötesi harekâtı kime karşı yapacaktır? "PKK" cevabı kolay. Fakat eşkıya düzenli bir ordu değil. Zaten ortalıkta görünmeyerek milis hareketlerle zarar vermeye çalışacaktır. Şayet cesaret ederlerse Irak Kürdistan otonom idaresi askeri karşımıza çıkar. Çıkacakları da muhakkak. Bir zamandır İsrail ve Amerika tarafından eğitilmekteler. Ancak kısa sürede darmadağınık edilecekleri de şüphesizdir. Çok zayiat verecekleri de şüphesizdir. Böylece terör örgütünü hamileri olan Türkiye'ye tercih ederek Müslüman kanı dökmenin vebali altına gireceklerdir. Biraz düşünmeliler. Ramazan ayı, Kadir gecesi, bayram arifesi fakat sivil ve askerlerin oruçlu oruçlu öldürenlerin yanında yer almaktalar? Barzani'ye Türk medyasında "Yahudi" dendiğinde buna biz karşı çıkmıştık. Öyleyse Müslümanlığın gereğini yapmalı. Amerika'ya gelince. Amerika'nın fazla müdahil olmayacağı genel kanaat. İki şekilde müdahil olabilir. Harekât uzarsa ve harekât Kerkük'ü almaya kadar varırsa. Şayet Türkiye'nin böyle bir niyeti varsa harekât 3 günden fazla sürmemeli. Yoksa Amerika uçuş yasağı koyabilir. Hava kuvvetlerimiz bu yasağı dinlemeyince kriz çıkar. Ayrıca müdahil taraf Amerika'dan da ibaret kalmaz. "Düveli muazzama" devreye girer. Hep dedik, hep yazdık. Ankara'nın müdafaası Kerkük'ten geçer. Sonuç ne olur? Şayet yalnızca operasyon olursa fazla bir şey olmaz. Sınırın iki yanını tahkim ederiz. Biraz daha sınır ötesinde yerleşiriz. Emniyet bugünkünden daha düzgün olur. Biz burada hep "harekât" faktörünü göz önüne alarak fikir yürüttük. Harekât yaparsak bu savaştır. Kıbrıs'a "romantik bir söylemle "Barış Harekâtı" demek neticeyi değiştirmedi. Zayiat olur mu? Olmaz mı? Zayiatsız zafer mümkün değil. Başka ne olabilir? Türk-Amerikan münasebetleri kopabilir. İncirlik kapatılır vs. Veya tam tersi Washington kendisine rağmen doğan manzarayı bataklıktan çıkmak için vesile sayarak Irak'ı Türkiye'ye bırakıp gider. Yahut Kıbrıs sonrasında olduğu gibi bize yine 15 sene sürecek bir ambargo uygular. Temenni ederiz ki ABD ve Irak ve Irak otonom Kürt idaresi Türkiye'yi anlasınlar. Yardımcı olsunlar. PKK elebaşlarını teslim etsinler. Savaş olmasın, kan dökülmesin. Ancak ufukta böyle bir ihtimal yok. Ağır biçimde taban kaybeden PKK azdı. Ankara'nın dikkat etmesi gereken Türk askeri cephedeyken cephe gerisinde kargaşa doğmaması. DTP, PKK'nın yanına itilmemeli. Kürt menşeli vatandaşlarımız bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de asla incitilmemeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.