Kıbrıs... Yine Kıbrıs... Bir kere daha Kıbrıs

A -
A +

Kıbrıs'a dair her yazarın düşüncelerini kaleme aldığı yazılar, birkaç cildlik kitap tutar. Yazarların yazdıklarının tamamıysa birkaç TIR doldurur. 50 yıl diyoruz ama aslında Kıbrıs 125 yıllık meselemiz. Her şeyden evvel şunu unutmamalı. Kıbrıs, KKTC'nin varlığıyla Akdeniz'de ayak basabildiğimiz son kaledir. Adına ister zayıf dönem deyiniz, ister gaflet deyiniz, tarihin ve talihin yüzümüze gülmediği kara günlerde Akdeniz ve Ege'deki bütün adalarımızı kaybettik. AB'ye gireceğiz diye bu gerçeği unutamayız. Şu olmuş, bu olmuş, kiralanmış, işgal edilmiş, katliam yapılmış, harekât yapılmış vs... Sonunda ada iki ayrı devlete bölünmüştür. Devletlerden Rum tarafı, 1 Mayıs'ta AB'ye üye oluyor. Hayırlı olsun. Ne var ki BM, ABD, AB bir telaş içindeler. Dedikleri şu. "Ada'nın tamamı bu tarihte üye olsun!" Esasında bunu Türkiye de bütün kalbiyle istemekte, prensip olarak bu dileğe karşı çıkan yok. Lakin 50 yıllık, 125 yıllık bir meselenin 50 güne sığdırılması için bu telaş niye? Evet, adanın iki tarafı arasında müthiş gelir uçurumları var, bu doğru ama tek doğru değil. Onun için faraza 1 Mayıs'ta Rumlar, AB'ye girseler, Türk tarafı da bir müddet sonra veya en kötü ihtimalle Türkiye ile birlikte girse ne olur? Muhataplarımızdaki mantık şu, aynı adanın yarısı girer yarısı girmezse olur mu? Peki, aynı mantık karada neden yok? Yunanistan AB'ye alınırken Türkiye'nin Avrupa parçası olan Trakya da alınsaydı!.. Kara adam öfkeli. Herkesten daha fazla itidalli olması gereken Kofi Annan herkesten daha fazla asabi. Mektubu şart edatları ve emir kipleriyle dolu. "Türk başbakanı beni temin etti" diyor, fakat kendisinin Türk tarafını temin ettiğine hiç değinmiyor. Su bulanmayınca durulmaz. Kıbrıs suları iyice bulandı ve karıştı. Türk tarafının hassasiyeti şudur. KKTC adlı devletin varlığının sürmesi, Türkiye'nin garantörlük hakkının ortadan kalkmaması, Türk askerinin adadaki mevcudiyetine son verilmemesi. Tuhaflığa bakınız. İngiltere'nin, adada hem üsleri vardır, hem garantördür. Sömürgeci dönemde yakaladığını bir daha bırakmıyor. Keza şu günlerde yavaştan yavaşa filizlenen gülünç bir istek var, ABD de Kıbrıs'a yerleşme arzusunda. İncirlik yetmezmiş gibi Kıbrıs'ta da üs istiyor. Oh ne âlâ dünya!.. Rusya'nın kabahati ne? Yunanistan, İngiltere, ABD Kıbrıs'ta olacak, fakat buranın asli sahibi Türkiye çıkartılacak. Sebep AB'ye girmek. Eğer AB samimi ise ve yine eğer Bush Amerikası samimi ise ve yine eğer ABD'nin Irak işgalinde kurumu linç edilirken bunu engelleyemediği için kaybettiği prestijini bu vesileyle yeniden ele geçirmek isteyen BM Genel Sekreteri Kofi Annan, samimi ise geliniz bu iki meseleyi birbirinden ayıralım. Kıbrıs'ın yeniden yapılanması farklı olsun, Rumların AB'ye girmesi farklı olsun, Türkiye'nin girmesi farklı olsun. Bu da bir teklif... Bir kere daha Kıbrıs'ı yazarken bir de böyle bakınız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.