Bir vatandaş milletvekili seçildikten sonra bir başka partiye geçebilmeli mi? Bu soru demokrasi tarihimiz kadar eski. Üzerinde çok tartışıldı, çok konuşuldu. Sonunda da 1982 Anayasası yasaklayıcı hüküm getirdi. Artık bir kimse vekil seçildiği partiden gayri bir partiye transfer olamayacaktı. Bu madde yerden göğe kadar haklıydı. Zira dürüst politikacı olarak ünlenmiş liderler marifetiyle 11'ler denen olaylar yaşanıyor, otel lobilerinde tıpkı futbolcu satılır gibi milletvekili satılıyordu. Şu kadar farkla ki futbolcu meşru yoldan milletvekili gayri meşru yoldan satılmaktaydı. İşte böylesi illegal, yollarla hükümetler kuruldu. O hükümetler milletin başını dertten derde soktu. Onun için 1982 Anayasası haklıydı. Fakat bu haklılık '90'lı yılların ortalarına kadar sürebildi. Bu tarihte anayasada değişiklik yapıldı. Yeniden transfer dönemi açıldı. Transfer kelimesini geniş anlamda alıyoruz. Seçildiği partiden bir başka partiye geçmenin tamamını kastetmekteyiz. O madde değişmemeliydi. Uzun yıllar sonra böyle bir ahlaki mecburiyet gelmişti. Fakat ömürlü olmadı. Halbuki transfer veya başka partiye geçme, seçmene saygısızlıktır. Bir partiye oy veren vatandaşın oyunu tam zıddı bir partiye taşımaya kimin ne hakkı olabilir? Son seçimlerde seçmen meclise iki parti gönderdi. Zahiri sebep koalisyona öfke. Neticede bunun büyük ağırlığı da var ama temel sebep, yüksek baraj . Barajın yüzde 10 olması en sonunda bugünkü siyasi dalgalanmaları tekrar huzurlara taşıdı. Birtakım milletvekilleri seçildikleri partiden koparak bir başka partiye gitmekteler. Bir milletvekilinin buna hakkı olamaz. Partisini beğenmeyen siyasetçinin iki hakkı vardır. Ya istifa eder veya bağımsız olur. Çünkü yüzde 90 milletvekili kendi faziletinden değil partisinin markasından dolayı Ankara'ya gitmekte. Şu günkü manzara eskisinden daha az kötü değil. Sağda da solda da bazı vekiller partilerinden kopup bazı tabela partilerine gidiyorlar. Gidemezler mi? Ahlaken iki şıktan birini tercih etmeleri gerekir. Lakin anayasa engel olmuyor. O halde gidebilirler. Herkesten üstün fazilet beklemek olmaz. İyi de sonuçta olan, yine millete olmakta. Bu defa da tabela partilerine trilyonlar akacak. İşte buna kimsenin hakkı yok. Kim, niçin kuruşa muhtaç vatandaşın parasını tabela partilerine veriyor? O partilere kesinlikle karşı değiliz. Mücadelelerini yapsınlar. Yaşasınlar, yollarına devam etsinler. Seçimlere girsinler, o zaman hazine yardımı almaları hakları. Bugünse öyle bir hak ve meşruiyet yok. Onun için iktidar ve muhalefetin kanuna karşı hile hükmündeki bu transferli, akçeli işleri önlemek gayesiyle tedbir alması yerindedir. Hazine imkânı bu kadar mı beleş? Devletin malı hâlâ mı deniz?