KKTC demokratik olgunluk gösterdi

Bundan böyle isteyen tanır isteyen tanımaz, tanıyan hakkı teslim etmiş olur, tanımayan hak yemiş. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 14 Aralık 2003 Günü saat 18.00'den itibaren bütün müesseseleriyle bir dünya devleti olduğunu herkese ispat etmiştir. Ne deniyordu? "Seçimlerde Gürcistan gibi olacak, karışıklıklar çıkacak, kan akacak, sandığa müdahale edilecek" vs. vs... Bunların hiç biri yaşanmadığı gibi, tam bir demokratik olgunlukla seçimler yapıldı. Bu olgunluktaki seçimler ileri dünya devletlerinde bile her zaman mümkün olmayabiliyor. O halde KKTC rüştünü isbat etmiştir, o artık bir devlettir. Zaten devletti ama şüphesi olanlar da bu vesileyle gerçeği görmüş oldular. Türkiye de hiç bir tarafın yanında yer almayarak objektif davranarak kendine yakışanı yaptı. Seçimlerden eşitlik çıkmıştır. Halk hem AB'ye girmek istiyor, hem de devletinden vazgeçmiyor. O halde yapılması gereken konfederal sisteme ağırlık vermektir. Federasyonun yaşaması imkânsız. Doğru olan gevşek bir konfederasyondur. Eğer aynı zamanda tanınma da düşünülürse "devletler topluluğu" bile olabilir. KKTC halkı, böylesi bir olgunluk imtihanı verdikten sonra aynı olgunluğu bundan sonra daha fazlasıyla göstermelidir. Bir kere herkesin vefalı olması lazım. Eğer şu günlere gelindiyse bunda devlet olarak Türkiye'nin, insan olarak KKTC'nin millî kahramanı Rauf Denktaş'ın çok büyük rolü vardır. Onun için seçim öncesi bazılarının dediklerini bir daha ağza alınmamak kaydıyla söylenmemiş farz etmeli. O çirkin ifadeleri tekrarı olmamak şartıyla tarihin kaydından çıkartmalı. Hükümet şekline gelince. Denktaş dış yapılanmada konfederal sisteme işaret ederken, hükümet şekline dair de yine isabetli bir teşhiste bulunuyor; milli koalisyon. Şu geçiş dönemi için en yerinde olan budur. Barajı geçen partilerle milli koalisyon iktidarı kurulabilir. Şayet bu yapılmaz da iktidar olma kavgası başlar, seçimlerin yenilenme zarureti doğarsa bugün kazanılan itibar kaybedilebilir. Cumhurbaşkanı Denktaş "AB'ye girmek istiyoruz" diyor. Bunu dün tekrar tekrar dile getirdi. "Her ne olursa olsun AB denemez", varılan KKTC imkânını kaybetmeden AB. Bu sebeple büyük bir müzakereci olan Rauf Denktaş'tan istifade edilmelidir. Herkes sorumluluğunu bilmeli. Parti propagandası devri bitti. Tarihi yürüyüşe devam. Devlet kalmak da devlet olmak kadar zor. Onun için KKTC parti liderlerine, medyasına büyük görevler düşüyor. Başbakan kim olursa olsun her halükârda birlik-bütünlük içinde olunmalı.