Kosova Özerk Sırp idaresi, Türkiye'nin de aralarında olduğu ileri gelen dünya devletleri tarafından tanındığı için Kosova Cumhuriyeti ismiyle müstakil bir devlet oldu. İlk tanıyanlardan biri de Türkiye Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu ise tanımadı. Tanıyacağa da benzemiyor. Hatta Rus lider Vladimir Putin, konuya dair şöyle dedi: Kosova tanınırsa KKTC'nin de tanınması gerekir. Galiba... Bu sözden dolayı. Bir anlamda Moskova'ya teşekkür için bu defa Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi birinci tanıyan devlet olamayarak bu imkânı ABD'ye bıraktık. Buna rağmen ilk tanıma mektubu Ankara'dan gitti. İlk kutlama telefonu da Başbakan Tayyip Erdoğan'dan oldu. Her ne hâl ise... Sonuçta, bir lazime yerine gelmiş, devlet olarak tanınıp tescili şart olan bir siyasi yapı nihayet bu hakkına kavuşmuştur. Onun bu hakka kavuşması Putin'in de işaret ettiği gibi KKTC'nin de tanınması işini daha bir kolaylaştırmıştır. Artık ortada benzer şartlardaki bir Kosova gerçeği mevcut. O tanındığına göre KKTC de tanınmalı. Burada dünya şartlarıyla. Türkiye'nin tutumu önemli. Dünya şartlarından kastımız öncelikli olarak Amerika Birleşik Devletleridir. Bu devlet, KKTC'yi tanımaz. İngiltere, Almaya da tanımaz. Fransa hiç tanımaz. Ama, pekâlâ, ya onlara inat veya Kosova'yı tanımalarına öfke duyarak Rusya Federasyonu KKTC'yi âniden tanırsa Ankara ne yapacaktır? Böyle bir planı var mı? O takdirde böyle bir gelişme fırsat mı bilinecek, yoksa nerden çıktı şimdi bu mu denecek? Şüphesiz ki fırsat bilinecektir. Aksini düşünmek mümkün değil. O zaman Türk Cumhuriyetleri, Arap ülkeleri, Uzak Doğu İslam ülkeleri devreye sokulacak, BM üyelerinden de ikna edilebilenler safımıza çekilecektir. Öyleyse... Putin'in düğmeye basması mı gerekir? Yarın, Putin yatışırsa KKTC yine zamana mı terk edilecek? Aksi yapılmaz mı? Ankara, Moskova'yı bu gelişmelerden istifadeyle tanımaya teşvik edemez mi? İş yaptırtamaz mı? Niçin olmasın? Bütün mesele, Ankara'nın meseleyi sahiplenmesinde. Ankara, KKTC'nin tanınması ne getirir ne götürür bunun hesabında. Avrupa'da KKTC'den küçük devletler var. O halde Türkiye Cumhuriyeti, tarafından tanınmış bu devletin başka devletlerce de tanınması için elden gelen yapılmalıdır. Bir zamanlar Bangladeş tanımış fakat daha sonra meçhul bir sebeple bu kararını geri çekmişti. Azerbaycan, Bakü'den uçak seferi başlattı, o da Rum baskısı sebebiyle seferleri durdurdu. O halde Rusya yanımıza alınarak bu tanıma işi gerçek olmalıdır. ABD'nin tanıması, güçlü Rum lobisi yüzünden hiçbir zaman beklenemez ama şu sıra hiç beklenemez. Çünkü seçim sürecindeler. KKTC, İslam Konferansı Teşkilatına gözlemci üye, İKT onu Kıbrıs Cumhuriyeti diye zikrediyor. Uluslararası üniversite, havaalanı ve otellere sahip. Zaman zaman bazı eski veya yeni diplomatlar burayı ziyaret etmekte. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat batılı başkentlerde kabul edilmekte. En son Suriye ile gemi seferleri başlatıldı. Öyleyse devlet olmasının üzerinden 25 yıl geçmiştir. Benzer ülke Kosova tanınmıştır. Hatta Kosova özerk iken tanındı. KKTC'yi 1 tane bile olsa tanımış devlet var. Kazanılmış hak sahibi. İnadına bile olsa Rusya tanıyabileceğini telaffuz etmiştir. O halde... KKTC de tanınmalıdır. Kosova Arnavutları, Sırplardan, Kıbrıs Türkleri Rumlardan zulüm ve işkence gördü. Tanımakla yüzde yüz çözüm olur mu? Olmaz. Hiçbir ihtilafta olmaz. Hüküm ekseriyete göredir. Ama önce ismi, İKT'nin de kabullendiği gibi Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmalı. Çekingen bu isim ve Kızılay flamasını hatırlatan bu bayrağın değişmesi isabet olur. İsim de bayrak da tam kucaklamalı, her anlamı tam ifade etmeli.