Köhne Vatikan

"Papa XVI. Benedictus istifa etti!" haberi, dünya gündeminde mühimce bir yer tuttu. Alman uyruklu Joseph Alois Ratzinger, papa olduktan sonra kendisine "XVI. Benedictus unvanı verildi. Her papa, aynı zamanda Vatikan'ın da devlet başkanıdır. 800 Küsur nüfuslu bu devlette her kuvvet, mutlak monarşik güç sahibi papaya bağlı. Papa, aynı zamanda 1 milyar nüfuslu Katolik dünyasının ruhani lideri. Onun istifa haberi tartışılırken usul yönünden itiraz edilmekte. Deniyor ki: "Papa istifa edemez, XVI. Benedictus'un yaptığı istifa değil, feragattır." Her ne ise, istifa veya feragat. Neticede Vatikan'ın reisi yerini boşaltıyor. Ne var ki gösterdiği gerekçe şüpheli. Evet, doğrudur, J.R. Ratzinger, 1927 doğumlu olmak itibariyle yaşlıdır. Ancak, onun istifasının yaşlılıktan değil papalıktaki tecavüzlerden dolayı olduğu kuvvetle iddia edilmekte. O halde papa, gerçekleri konuşmamaktadır. Nasıl konuşsun? "Cinsi sapık papazlar Vatikan'ı istila ettiler, düzgün adam bulmakta zorlanıyorum, ahlaksızlıklardan tiksindim, bu sebeple yerimden ayrılmaktayım" diyebilir mi? İsterse tabiî ki der ama o, doğruları örtmeyi tercih etti. Papazların kirli işleri birkaç yıldır basına sızmaktaydı. Şimdi bu vesileyle ortalığa saçılan haberler ise berbat. Vaziyet o ki eskimiş, bitmiş anlamında "Köhne Bizans"tan sonra Vatikan da köhneleşmiş. Lut kavminin işlediği fiillerden dolayı vaki bu çekilme Vatikan, namı diğer Papalığın çöktüğünün işaretidir. Komünizmin çökmesinden 25 sene sonra Vatikan da aynı akıbete uğramış bulunuyor. Bu Vatikan'ı artık vaktiyle uyutup sömürdükleri Afrika'dan gelecek zenci papa veya Latin papa da kurtaramaz. Batının ufuk sahibi aydınları Hıristiyanlığa mesafelidir. Onların kafaları evvela tanrı-oğul-ruhul kuds üçlemesini/teslisini kabul etmemekte. Sonra da papazların düzenbazlıklarını hazmedememekteler. Şaşırtıcı olan Türkiye'nin sözde aydınlarıdır. Batının aydını dine öfke duyunca bizdeki aydın da kendi dinine düşman oldu. Onlar, ne kadar haklıysa bizdekiler de o kadar haksızdı. Nitekim aynı aydın şaşkınlığı papanın bu tasarrufunda da yaşandı. Bazı haberler, Türkiye -Allah korusun- sanki Katolikmiş gibi verildi. Şu iki husus, bizi her zaman düşündürmüştür: Birincisi papanın seçilmesi, beyanatları, ziyaretleri ve ölümüyle ilgili haberler, ikincisi ise İngiltere kraliçesinin Türkiye ziyaretleri. Bazı medya, tâ matbuat devrinden bu yana devam eden bir alışkanlıkla Türkiye, Katolik bir müstemlekeymiş gibi o haberleri sunmaktalar. Onlara kim anlatmalı ki köprülerin altından çok sular aktı. Türkiye, artık daha bir şuurla Müslümandır. Türkiye, iki milyara yakın Müslüman dünyasının başıdır.