Hatırlayabildiklerimizi sıralamaya çalışalım. Şemdinli bilmecesi, bölücü terörün birden azması, dövizin durduk yerde yükselmesi, sineyi millete dönme tehdidi vs. vs... derken Danıştay baskını patlak verdi. Bu baskın haylice el uğuşturdu. İlk ândan itibaren hükümet suçlanmaya başlandı. Rüzgâra kapılan kitle "hükümet istifa" diye bağırıyordu. Oysa "rüzgâr eken fırtına biçer". Hakikat onlar için de değişmeyecekti. Tayyip Erdoğan başbakan olduğundan beri en zor saatlerini yaşadı. Ancak sorgulama derinleştikçe her şey tersine döndü. Sorumsuzca ithamda bulunanlar, yüzlerini saklayacak yer aradılar. İlk günden itibaren yazdığımız yazılarda da dile getirdiğimiz gibi hadise bir komploydu, hükümete dolaylı darbeydi.. Sıcak darbeler dönemi çoktan geçti. Onun için 28 Şubat post modern darbesi yaşandı. Bu defa da bu nev'i bir darbe oldu. Fakat bomba darbecilerin elinde patladı. Ne var ki kim nerden hangi düğmeye basıyorsa, malum olmadığı halde meşhur olan "şer odakları" kimse ve neredeyse boş durmuyorlar. Zaten Danıştay baskınını tahlil eden sağduyu sahibi herkes hadiselerin devam edeceği korkusunu dile getirdi. Maalesef korkulan olmakta. Önce evvelsi gün it dalaşı ile Ege sema ve denizi dalgalandı. Böyle bir dalaş şaka olsun diye yapılmaz. Bir taraf diğer tarafı taciz eder. Diğer taraf da mukabele eder. Yunanistan'la hava sahası ve kıta sahanlığı problemleri var. Bu problemler 58 ve 59. Cumhuriyet Hükümetlerinin komşularla iyi geçinme siyasetleri sonucu buzdolabına kaldırılmıştı. Şimdi görüyoruz ki hassasiyetler kötü şekilde kaşınmakta. Daha bunları düşünür, yaşadıklarımızı kavramaya çalışırken bu defa da Atatürk Havalimanı kargo bölümü yandı. Resmi makamlar yangının elektrik kontağından çıkmış olabileceğini açıklıyorlar. Elbette bir sebeple olacak. Elektrik kontağı, kundaklama yapılmadığı anlamına gelmez. Adi bir kaza mıdır? Şüpheleri ihmal etmemeli. Bütün bunlar olurken PKK saldırılarının bıçakla kesilmiş gibi durmuş olmasına dikkat ediniz. Nasıl "komplo" demezsiniz. Bir kanlı terör ayağa kalkıyor, bir ferdi terör. Bir ekonomik sarsıntı yaşanıyor, bir elektrik sarsıntısı. Bu kadar tesadüf olur mu? Ortada bir komplo, yani tertip varsa -ki artık herkes bunda müttefik- komplocular boş durmayarak maksatlarına varmak için her yolu deneyeceklerdir. Komplocular içerden ve dışardan. Kullanmaya müsait herkesi kullanacaklar. Bölücü, ahmak milliyetçi, mafya ne varsa. İçerdekiler başbakanın Çankaya yolunu, dışarıdakiler, hükümeti zayıflatarak Türkiye'nin önünü kesmek istemekteler. AK Parti unutmasın ki hesaplardan biri de partiyi içten bölmektir. Onu da deneyeceklerinden şüphe olmasın. Önce küskünler meydana getirilecektir. 1969'da AP'nin bölünmesi sonraki bütün kötülüklerin sebebi olmuştur. Su uyur düşman uyumaz.