Ne İran, ne Suriye ve ne de bir başka komşumuzla kötü olamayız. Bazı komşularımızla seneler senesi çekişmeliydik. Şu günkü barış ortamını zor yakaladık. Barışı kurmak kadar korumak da kolay değil. Nereden icap etti bu sözler? İran tartışılıyor. İhtilaf mevzuu uranyum, nükleer silah. Bağdat filminden sonra Tahran filmi vizyona giriyor. Film, Hollywood yapımı. İran sineması da güçlü ama karşıdaki güç daha etraflıca. Yine denetçiler lafı ortalıkta dolaşmaya başladı. Bu arada CIA ve FBI temsilcileri de geçen ay Ankara'ya âni bir ziyaret yapmışlardı. İyi yaptılar da neden geldikleri Ağca'nın tahliyesi kadar muamma kaldı. Belli ki Ankara'ya niyetlerini açtılar. Bu defa galiba daha ihtiyatlılar. O ne demek? Şu demek: İkinci Körfez Harekâtı'nda ABD inanılmaz bir stratejik hata işledi. Mersin'den Trabzon'a kadar bir hat çekip ötesindeki topraklarımızı bu harekât için kullanmayı arzuladı. Anadolu sanki ikiye bölünüyordu. Ermeni ve Kürt "amali" oldum olası böyle bir hat peşindeler. G.W. Bush yönetimi bu gerçeği atladı. Washington büyük bir gafletle her türlü hazırlığını buna göre yaptı. İskenderun, Mardin, Muş gibi vilayetlerde yerler kiralandı. ABD'nin Türkiye topraklarından Kuzey Irak'a, yahut Irak'a girmesinin TBMM'de reddedilmesindeki sebep, 1 Mart Tezkere olayındaki öz, psikolojik unsur budur. Hata Amerikan makamlarınca herhalde anlaşıldı ki bu defa Ankara ziyaretleri son derecede gizli geçti. Her ne olursa olsun. Türkiye böyle bir saldırıda taraf olamaz. ABD, İngiltere, göstermelik olarak da bir iki küçük BM üyesi, İsrail bir araya gelerek "uluslararası güç" adıyla komşularımızdan herhangi birine müdahale etmesini tasvip edemeyiz. Türkiye'de halk zaten ortaya konan bahanelere inanmıyor. Uranyum, nükleer, silah şu bu... Bu film gişe yapmaz. Daha evvel görülmüştü. Kurtlar Vadisi-Irak ise her bakımdan tavan yapar. İran'ın BM Güvenlik Konseyi'ne sevki de bir şey değil. Güvenlik Konseyi kimlerden müteşekkil? Öyle bir mahkeme ki davacı, şahit ve hakim aynı kişilerden meydana geliyor. Bu tarza Ziya Paşa isyan etmekte. İşin esası menfaat. İran, Japon ve Çin petrol ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor. Batılı güçler, İran'ın GK'ne sevkini isterken Rusya ve Çin karşı çıkmakta. Demek ki bir savaş halinde saflar belli. ABD İran'ı vuracak mı? Şayet vurursa bundan sadece İran ve bölge değil Amerika da çok zarar görecektir. Irak'taki vaziyetleri ortada. Buna rağmen İran ve Suriye'nin üzerine böylesine bir ısrarla gidilmesini anlamak kolay değil. Esasında vurursa bu defaki ilk değil ikinci ABD-İran savaşı olacaktır. Birincisi her ne kadar Irak-İran arasında olduysa da 8 yıl süren bu savaşta Saddam Hüseyin'in arakasındaki kuvvet Amerika'ydı. O zaman maşa kullanmıştı. Dostlarımızın hatırı için komşularımızla kötü olamayız. İkisinin yeri ayrı.